Kredi kartı ile ilgili sıkça yazılar yazıyorum. Hatta geçtiğimiz ay bu konuda bir yazı dizisi de hazırladık ve 'doğru' bildiğimiz 'yanlışları' paylaşmaya çalıştık. Tekrar edelim, kredi kartı şu anda kayıt dışılığın en büyük düşmanı. Ayrıca, sunduğu taksit ve faizsiz kredi imkanıyla da bulunmaz nimet. Buraya kadar tamam ama şartı var. Doğru kullanmak gerekiyor. Kredi kartını 'bedava alışveriş makinası' gibi görünce yanıyoruz. Uzun uzun anlatmaya gerek yok. O yüzden bu imkanı doğru kullanalım; hem biz kazanalım hem de ülkemiz. Dünyadaki finansal kriz bizi de etkiliyor. O yüzden özellikle kredi kartı harcamalarımıza dikkat etmekte fayda olduğunu sık sık hatırlatıyorum. Uzun vadeli borçlara imza atmayın. Önceki gün Cardif CEO'su Yılmaz Yıldız'ın açıklamaları ulaştı bize. Özellikle bireysel kredi ve kredi kartı kullanımıyla ilgili çok önemli tespitlerde bulunuyor Yıldız. Kendilerinin sunduğu, işsiz kalınması durumunda kredi ödemelerini garanti altına alan kredi sigortasına talep patlaması olmuş. Yılmaz Yıldız, bunu 'peynir ekmek gibi satıyoruz' sözleriyle anlatıyor. Bir tedirginlik olduğu ortada. Yine de tedbir alıyor olmamız sevindirici. Bunun yanında Yılmaz Yıldız çok önemli rakamlar veriyor. Bunları sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü rakamlar bireysel kredi ve kredi kartı konusundaki fotoğrafı da ortaya koyuyor. Özellikle borç miktarlarındaki artış ürkütücü. Ayrıca kazancımızı kredi borcuna vermemiz ve kanuni takipteki kişi sayısının artması da önemli. Aman dikkat!
İşte rakamlar:
* Türkiye'deki özel tüketimin yüzde 20'si bireysel kredi ile karşılanıyor.
* Konut satışlarının yüzde 30'u kredilerle gerçekleştiriliyor.
* 30 milyon kişinin 85 milyar dolarlık kredi ve kart borcu var.
* Son 1 yılda borç yüzde 20 arttı.
* Hanehalkı gelirinin yüzde 35'i kredi borçlarına gidiyor.
* 2007 sonunda 200 bin kişi kart borcunu ödemediği için kanuni takibe düştü.