Galatasaray dün akşam çok önemli bir galibiyet aldı. Dünkü maç gösterdi ki Sarı-Kırmızılılar kadro olarak Trabzon'dan çok daha iyi bir takım. Kaliteli, maçı çevirebilecek oyuncuları çok daha fazla. Tabi ki kalite tek başına yeterli olmuyor.
Bundan önceki maçlarda da Galatasaray yine benzer isimlerle oynamış, ancak çok kötü sonuçlar yaşamıştı.
O zaman fark nerede?
Kaliteli bir takımın kalitesinin ortaya çıkması için en az rakibi kadar koşması, mücadele etmesi gerekir.
İşte Galatasaraylı oyuncular dün akşam Ali Sami Yen avantajını, seyircilerin desteğini arkasına alarak müthiş bir istek ve arzuyla mücadele ettiler.
Yine kalitenizin ortaya çıkması için iyi organize olmanız, yeteneklerinizi bir takım ahengi içinde kullanmanız şarttır. Dün akşam daha önce hiç görmediğimiz kadar derli toplu bir Galatasaray izledik. Bunda teknik direktör Skibbe'nin çıkardığı kadro ve bazı oyuncuları disiplinli oynamaları konusundaki ikazlarının etkili olduğu görülüyor.
***
Aslında Sarı-Kırmızılılar, sahada Steaua maçındakine benzer defansif bir kadroyla yer alsalar da çok önemli iki fark vardı.
Kalede Aykut değil Sanctis, sağbekte de stoper Emre değil, milli takımda müthiş oynayan Sabri vardı.
Ayrıca, dün ön libero oynayan Meira o maçtakinden çok daha fazla bir şekilde takımına uyum sağlamış durumda ve dün akşam görevini hakkıyla yaptı.
Savunmada Emre ve Servet geri kaçarak oynamadılar. Önlerine gelen Umut ve Gökhan'a çok yakın bastılar. Servet'in bu maçta ne kadar disiplinli olduğunun altını çizmek lazım. Bu da mutlaka iyi uyarılmasının sonucuydu. Sadece 1 kere gereksiz bir işe kalkıştı.
G.Saray için milli takımdan gelen, yorgun oyuncuların fazla olması dezavantajdı.
Ama, özellikle bu oyuncular takımı ateşledi diyebiliriz. Başta Arda.
Trabzon'u yıkan Arda dersek yanlış olmaz. Sabri, Ayhan, Baros, Lincoln iyi G.Saray'ın daha etkili oyuncularıydı. Bunların içinde iyi oyununu gördüğü kritik kartla gölgeleyen Lincoln'ün sorumsuzluğunu anlamak mümkün değil. Sarı kartı varken yaptığı hareketlerle sanki kırmızı karta davetiye çıkarttı. Sebebi hırs mıydı, yoksa Eskişehir'e gitmek istememesi mi? Maçın hakemi Bünyamin Gezer, hakemin en iyi hakemlerinin başında geliyor.
Ama dün, ilginç uygulamaları oldu.
Trabzonspor'a gelince... Aslında maça iyi başladılar. Ama öyle iki gol yediler ki, bütün planları alt üst oldu. Kaliteleri yeterli olmadığı için de maçı çeviremediler.
Sonuçta G.Saray bu önemli maçtan umduğundan daha kolay geçti ve Olympiakos maçı öncesi kaybetmeye yüz tutmuş olan güvenini yineledi.