Bellinzona 10 takımlı İsviçre Ligi'nin 9'uncusu... İlk maçta 4-3'lük bir skor avantajı... Bu dakikadan sonra ters bir skor aklımıza bile gelmiyor. Maç öncesi, ilk defa tribünleri bu kadar dolduran taraftara Galatasaray, bir bayram hediyesi vereceğini ve bir şov yapacağını düşünüyorum... Ama Sarı-Kırmızılılar maça öyle bir başladı ki... 90 dakika bir bayram şovu olmaktan çok, bayram ızdırabına dönüştü... Maç boyunca karşılıklı penaltılar ve Yaser'in golü dışında güzel bir hareket izleyemedik. Başlangıçta Galatasaray, oyuna o kadar geride başladı ki sanki evinde değil de deplasmanda kontra atak oynayan bir takım görünümündeydi. Meira ile Servet, kendi 18'lerine yakın oynuyor, Baros tek başına rakip 18'de kalıyordu.. Hatlar tamamiyle kopuk... İsviçre ekibi bile bu dağınıklıkta orta alanda iyi pas yaptı. Bellinzona gerektiğinden daha fazla Galatasaray kalesine yaklaştı. Neyse ki kaliteleri yeterli değil. Son vuruşları yapma becerileri yok... Serkan, gereksiz bir müdahele yaparak İsviçre takımına gol şansı verdi... Galatasaray bu kadar dağınıkken Skibbe'nin kenardan hiçbir ikaz yapmaması hayret verici.