FIBA Dünya Başkanı Bob Elphinston ve FIBA Dünya Genel Sekreteri Patrick Baumann'dan oluşan FIBA heyeti 2010 Dünya Şampiyonası ile ilgili yapılan hazırlıkları incelemek ve temaslar da bulunmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile "iyi niyetlerin teatisi" görüşmesi yaptılar. Elphinston altın rengi basket topu verdi, Başbakan çini tabak eşliğinde tesislerin zamanında bitirileceğine dair söz. Başbakanın sözünü gerçekleştirecek taraflar arasında İtalyan spagetti filminde ki meşhur üçlü var maalesef. "Saf ve temiz" denecek kadar iyi niyetlilerin başında GSGM Genel Müdürü Mehmet Atalay var. YİP (Yap, işlet, paylaş) projeleri kapsamında, Başbakan ile Belediye müşterek mesaisinden kalma hızlı iş bitirme alışkanlığıyla, Ülke spor tesislerine geliştirme yarışına girmiş. Devlet bürokrasisinin ve bütçe işleyişinin on yıllarda gerçekleştiremeyeceği projeleri model projelerle hayata geçirmeye çalışıyor. Tarihi toto tipi spor salonları yerine Ülke ikonu olabilecek salonlar yapmaya çalışıyor ülkede. Hani nasıl derler "İstanbul mazbut vel ahali" misali işin geri kalanında kötü ve çirkin niyetliler var. Biz bu filmi 2001 Avrupa Şampiyonasında da gördük. Yumurta kapıya dayanınca ittir kaktır bitiriyoruz salonları. Gene de yetiştiririz ama Federasyon Başkanı Turgay Demirel'in bu durumdan kendine vaziyet çıkarmasına, hile ve desise ile Federasyon Başkanlığını yenilemesine meydan verilmemeli. Baksanıza basketbolun ölüsünü dirisini dinlemeden Rahmetli Kaya Örencik'i bile İzmir torbasının içine atmış. Aday başvurusunu bayram günlerine sıkıştırmış. Komikliğe bakar mısınız? Federasyon Başkanı adayı Genel Kurulun yüzde 30'u kadar üyenin imzasını toplayarak mevcut Federasyona başvuracak. Yani kendi oy vereceğini deklare edecek ki beyzade onları oysun. Böyle bir uyanıklık dünyanın Turgayistanın da olur ancak. Böyle filmi Sergio Leone olsa çeviremez. Sayın Başbakan, 2010 Dünya Şampiyonasının gerçekleştirilmesi için Turgay Demirel'in Federasyon Başkanı kalması asla mutlak şart olarak kabul edilemez.. Size bunu empoze etmeye çalışıyorlar. İnanmayınız.Sizin kendisine tanıdığınız krediyi kötüye kullanmıştır ve her geçen gün daha çirkin işlerin içine girmektedir. YİP projelerinde çok iyi bilirsiniz ki kimin neyi neden yaptığı, ne kadar ve kimlerle paylaştığı çok önemlidir. İstanbul Dolmabahçe'de yapılacağı söylenen salonla ilgili şeffaflıkla ilgili sorularımıza bir cevap alamadık. Birde siz sorun bakalım kimler ve niçin onlar taraf bu projede?