Bazı eleştirmenler Tanjeviç'in Basketbol Milli Takımımız'a yapmakta olduğu "Sırp mezaliminin" adını koyamadıkları için "yeni oluşum" filan diyerek bir şeyler geveliyorlar. Ben size söyleyeyim. Milli takımın Bogdan koçu, kadro seçiminden bugün takımın geldiği hale kadar 43 günlük "rezaletin son perdesini" yaşattı bize. Adam bir sene bazı prensipleriyle turnuva kaybettiriyor. Daha sonra tam tersini yaparak başka bir turnuvanın içine ediyor. Olimpiyat, Avrupa Şampiyonası, ev sahibi olmasak katılamayacağımız Dünya Şampiyonası, gibi "baba turnuva özürlü olduk" onun "yaşamaz olaydık" dediğimiz son üç yıllık döneminde... Bu onun yeni oluşumu değil, hayırlısıyla son oluşumu olacak! Bakar mısınız! İngiltere, Portekiz gibi basketbol fakiri ülkeleri yenince sevinir hale geldik. Barış Hersek geçmiş yıllarda sudan bahanelerle takıma alınmadı, şimdi ilk beş çıkıp maç içinde basketbol öğreniyor. Kerem Tunçeri iki yıl önce "miadı dolmuş emekliydi" şimdi takımın umudu. Hidayet yıllardır kendini Milli Takım'a vermemekle suçlanıyordu, şimdi takım oyunu filan yok "hidoball" oynanıyor. Nasıl takım oyunu oynansın ki zaten. Ortada doğru dürüst takım yok. Ülkemizin olabilecek, önümüzdeki 2009 Avrupa Şampiyonası elemelerini güle oynaya geçebilecek Mehmet Okur, Kaya Peker, Ermal Kurdoğlu, İbrahim, hatta Mirsad gibi oyuncuları sapa sağlam evlerinde otururken, Tanjeviç sakatlıklarla uğraşıyor. İnadını kırıp doğru esas oğlanları çağırmak varken laf geçirebileceği 2. sınıf, takımlarında dahi oynamamış figüranlarla Ukrayna karşısına çıkaracak takımı. "Bu mudur yani Türk Milli Takımı?" demezler mi adama! Gidecek takım yüzde 20'sini bile temsil etmez Türk basketbol oyuncu havuzunun. Neyse ki Ukrayna, Danimarka'yı zor yeniyor, Horozlar'da Tony Parker takıma yeni katıldı ve Belçika amatör postacılar takımı. Yani bizi rakiplerin bu durumları kurtarır ancak, yoksa Tanjeviç'i aşıp Polonya vizesi alamayacağız.