Malumunuz on beş kusur yıldır Basketbol Federasyonu Başkanlığı koltuğuna sımsıkı sarılmış Turgay Demirel'in gözünü iyiden hırs bürümüş oldu bittiye getirmeye çalıştığı Başkanlık yenileme seçimli Genel Kurul öncesi gereksiz hareketler yapıyor. Kendisi içinde gereksiz çünkü ortada ne aday vardı ne de makamının meraklısı. Ama işkilli büzük dümbülder misali kendi yazdırdığı yönetmeliklere bile ters "İzmir torbayla" delege seçimleri yaptı. Komikliğe bakar mısınız? Milli oyuncularda olması zorunlu "milli olma sayısına göre sıralama" yok sayılıp kuraya gidiliyor ve İzmir torba spor yaşamında ki bekasını Demirel'e bağlamış Resul Yolcu'nun eline veriliyor. Kimse alınmasın ama bu torbadan çıkanlar süzme Turgaysever. Bu konuda ki yanlışlıklardan Sayın Bakan bilgilendirilmiş, gereğini yapacakmış deniliyor. Bana göre hikye bunlar. Alan veren razı, bu son rezaleti de, özerktir filan diyerek kitabına uydururlar. Hani Demirel'i eleştirenler "boş konuşuyorlarmış" ya, "Basketbola kim ne vermiş ne almışı" Başkan tartışmaya açtı ya, dolu konuşmuş olmak adına bir sorum var. Bu koltuğa asılmanın gerekçesi olarak 2010 Spor salonları yapımların da ki alış verişler çok konuşuluyor bu aralar. Devlet sırrı gibi sakladığınız İstanbul'a yapılacak salonunun; Dolmabahçe Gazhane Çiftlik Park Büyükşehir Belediyesine ait arsada olduğu, proje onaylanmadığı ve arsa tahsisi yapılmadığı halde salon yapımı işinin; Amerikalı bir şirket(!) ile bütün seçimlerde Ankara otellerinde karargah kurarak oy toplayıp açık desteğini esirgemeyen Aziz Yıldırım'ın aile şirketinden oluşan konsorsiyuma verildiği söyleniyor. Doğru mu bu duyum Turgay Bey? Bu konuya açıklık getirin ki koltuk hırsı şaibe altında kalmasın. Tamam, Aziz Başkan "Betondan da anlar futboldan da" ama bu biraz fazla tesadüf olmuyor mu? Üstelik iş dünyasında tesadüfe fazla tesadüf edilmediği evrensel gerçeği ortadayken.