Kadı kızı kusurlarını yüze vuracak biri çıkarsa eğer, ayıp eder. Antalya Altın Portakal'ın açılış gecesi küçümen aksama ve eksikler konu edilmeyecek kadar naif, hoş, sıcaktı çünkü.
Gençler keyifle sundular, salon dolusu konuk keyifle izledi, sahneye gelenler gayetle zarif, samimi, yalındı.
Candan Erçetin'in ara ara sahne alıp şarkılar söyleyişi. Bu eserlerin evvel zaman içinde filmler şarkılarının potpurisi oluşu nasıl da tatlı geldi ekran başındaki bizlere de.
Filiz Hanım mesela (Akın) yıllardır seyircinin "her hallerinde" omuzdaş oluşuna nasıl da heyecanla, düz hallerinde şükran sundu.
İÇTEN GÖNDERMELER Tuncel Kurtiz Usta ne de güzel bir alıntı yaptı Nazım Hikmet dizelerinden. "Keşke açabileceğimiz 100 pencereden söz etti."
Yılmaz Atadeniz üstat elinde onurla yükselen heykelciğe daha başka düşsel ellerin de ortak tutuş yaptığını anlatıp merhum kameramanlar, Gani Turanlılar, Ali Uğurlardan, dublaj sanatçıları Jeyan Tözümler, Ferdi Tayfurlar, Adalet Cimcozlar'a ne içten göndermeler yaptı.
GURURLA Yıldırım Önal Ödülü'nü almak için ayaklanan Müşfik Hoca'yı nasıl da ayaklandı salon içi ahalisi hey heeey.
Vali Yüksel yiğidin hakkını verip Belediye Başkanı Menderes kardeşimizi kutlarken nasıl da babacan, gururlu, vakurdu.
Ne yana bakanız bir değerli sanatçının, oyucunun, yapımcı, senarist, yönetmen, görüntü ustası, müzik adamı, makyöz, sinema yazarı, gazetecinin serpildiğini görüp sevindik o salonda.
UĞURLU OLA Daha çok söz ederiz diyerek burada noktalıyorum şimdilik festival muhabbetimi ama son söz olarak Türk Max Kanalı'na kocaman bir teşekkür yolluyorum. Geceyi canlı yayınlamakla duygularımızın doymak bilmez ağızlara lokumlar doldurdular, dadından mest olduk.
Umarım sonuna denk bozulmaz bu ağız tatları. Adil, görkemli, taş gibi bir festivali sağ salim bitiririz 45. yılında. Haydi hayırlı yolculuklar tüm sinema serazatlarına hayırlı uğurlu yolculuklar...