Aragones'in sahaya çıkardığı kadroyu görünce, anormal derecede şaşırdığımı söylemeleyim... 5 haftadır ligde alınan kötü neticelerde orta sahadaki eksikliği göremeyen bir teknik adam Şampiyonlar Ligi'nde aynı hatadan yola devam ederse ne yapılabilir ki... İşte gördük, ilk 45 dakikada 4. torbadan çıkan Dinamo Kiev'in kalecisine tek bir top gelmedi. Fenerbahçe 1 pozisyon bulamadan soyunma odasının yolunun tuttu. Sezon başından beri anlatmaya çalıştığımız olayı Aragones anlamamakta ısrar ediyor. Orta sahada ofansı hiç düşünmeyen Maldonado ve Selçuk'la belki Arsenal'e, Barcelona'ya oynayabilirsin ki savunmada birşey yapmıyorlar, o da ayrı konu... Ama kazanman gereken maçlarda bu ikiliyi hala sahada tutmak neyin nesi... Yahu bu sistemle Antep'i, Hacettepe'yi Sivas'ı yenemedin. Şampiyonlar Ligi'nde liderliği mi düşünüyorsun. Yazık değil mi Güiza'ya, yazık değil mi Alex'e? Tek başına kalmış iki yıldızından mucizeler mi bekliyorsun? Emre sol açık oynuyor, ne yapacak ki? Aslında Fenerbahçe Dinamo Kiev'i yerle bir eder... Çift ön liberolardan bir tanesini çıkaracaksın, Emre'yi öne alıp ofansif düşünen Uğur Boral'ı sola koyacaksın. Bir de Güiza'nın yanına Semih olmadığı için İlhan'ı koyacaksın. Olay bu kadar basit. Ama Aragones bunu yapmadı. Zaten yapmamakta direniyor. Fenerbahçe'nin Anadolu takımlarıyla yaptığı maçlarda bunları hiç düşünmedi ki, Şampiyonlar Ligi'nde nasıl düşünsün. Güiza'ya acıyorum. Ordan oraya koşuyor. Hiç destek yok. Aragones acaba Kiev'le yapılan maçta beraberliği başarı gibi mi düşünüyor, onu tartışmak lazım. Çalıştırdığı takım geçen sene çeyre final oynamış bir takım. Emre'yi bir sol bek, bir de sağ bek oynatıyor. Selçuk ile Maldonado'dan vazgeçmiyor. Takımın ofansif gücü sıfır. Her maçta beraberliği düşünüyor. Fenerbahçe'ye de yazık, günah oluyor. Yukarıda belirttiğim formülle başla bakalım neler olacak. 90 dakika boyunca tek pozisyon yakalayamadın. İstediğin Fenerbahçe buysa böyle daevam et. Benim Selçuk Yula olarak çıkaracağım Fenerbahçe bu maçı kazanırdı.