Piyasa ekonomisi dünyanın her yerinde rekabeti, kaliteyi ucuzluğu getirir, biz de ise nedense anlamı farklıdır: "Fırsatını yakaladın mı halkı kazıklayacaksın..."
Ramazan mı geliyor; gıdaya yüklen. Bayram mı yaklaşıyor; kıyafeti, yol parasını artır. Okullar mı açılacak; kırtasiyeyi istediğin fiyattan sat.
Bizim bazı tüccarımız, iş adamımız neden "sürümden kazanmayı" düşünmez de her fırsatta "vurgunu" aklına getirir? Talebi görünce neden ilk düşündüğü şey fiyat arttırmaktır? Bunun ters tepebileceğini, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olacağını neden hatırlamaz?
Sokakta fiyatını çok bulduğunuz, başka yerde daha düşüğe satıldığını hatırlattığınız bir ürünün satıcısına sebebini sorduğunuzda hep şu cevapla karşılaşırsınız: "Ne yapalım serbest piyasa şartları var..."
Serbest piyasanın anlamı biz de "Tutturabildiğine sat" olarak değişmiş vaziyettedir.
Tüketici olarak bununla nasıl mücadele edebiliriz? Elbette bu tercihi yapanları, fırsatçıları cezalandırarak. Artık çarşı pazar eskisi gibi değil. Alternatifimiz daha çok. Araştırma yapma imkanlarımız daha fazla.
FİYATLARI ARAŞTIRIN Bir ürün alacağımız zaman mutlaka iyi araştırma yaparak "zamcı"ları eleyebiliriz.
Biz tüketici olarak bu fırsatçılara prim vermezsek "serbest piyasa şartları" gereği onlar zaten talebin oluşturduğu fiyata dönmek zorunda kalacaklardır. O yüzden alışverişe çıkmadan önce alacağınız ürünün değişik yerlerdeki fiyatlarına mutlaka bakın.