Bugün biraz özeleştiri yaparak meslektaşlarımızla ilgili bir konuyu paylaşmak istiyorum. Çünkü sizlerden bu konuda şikayetler bana da geliyor. Özellikle televizyon haberciliği yapan meslektaşlarımızın bazılarının klişeleşmiş bir soruları var: "Duygularınızı öğrenebilir miyiz?"
CENAZEDEBİLE... Sorunun ilk bakışta bir ters durumu yok. Ama sorulduğu yer çok önemli. Adamın çocuğu intihar etmiş, ya da bir kazada ölmüş. Cenaze musalla taşında duruyor, bizim arkadaşımız soruyor: "Duygularınızı alabilir miyiz?" Bazen şehit cenazelerinde yine aynı soruyu soran arkadaşlara rastlıyoruz. Ciğeri yanan insanlara bu soruyu sorduğunuzda nasıl bir cevap bekliyorsunuz?
BİRAZAYIPOLUYOR Son örnek; Balıkesir'de 3 yaşındaki bir çocuk kayboluyor ve 7 gün sonra bulunuyor. Anne babası sevinç içinde yavrularına kucaklarken mikrofonu burunlarına dayayıp, "Duygularınız neler?" diye soruyorlar. Bazen magazin muhabiri arkadaşların sadece ünlü kişiyi konuşturmak için ya da soru sormuş olmak için sorduğu sorular da buna benziyor. Belki onların ki çok tepki çekmiyor ama yukarıdaki hallerde ve özellikle cenazelerde bu soru biraz ayıp oluyor.