Karşılıksız çekler yüzünden hapishanelere düşen esnafın mektupları gelmeye devam ediyor. Her gün istisnasız 10 mektup alıyorum. Hepsini yayınlamam çok zor. İşte bunlardan birisi şöyle: "Ben Antalya'da 20 yılı aşkın süredir sebze-meyve sevkiyatı yapıyordum. 2001 yılındaki krizde işyerimi eşimin üstüne yaptım. Ondan vekalet alıp işleri yürüttüm. Eski borçlarımızı kapattık. Fakat 2005-2006 yıllarında yeni bir kriz dalgasıyla sarsıldık.
'İKİMİZEDECEZA' Çekleri ödeyemedik. Eşim çek sahibi olarak, ben de vekaleten imza attığım için ikimiz birden cezaevine girdik. 9 ve 12 yaşında dünya güzeli iki kızım var. Onları dışarıda akrabalara bıraktık. İşyerim üzerinden bir kalemde 300 bin YTL vergi ödedim. Krizleri biz mi çıkardık? Devalüasyon yapılırken bize mi sordular? Peki cezasını niye bize çektiriyorlar? Suçumuz dürüst olmak mı? Bizi demir parmaklıklar arkasına atarak sorun çözülüyor mu? Borcumuz aynen duruyor.
'ÇALIŞIPÖDEYELİM' Dışarıda olsak çalışıp borcumuzu ödeyeceğiz? Cezamızı bitirebilir de çıkarsak biz yine devletin esnafı olacağız. Yine vergi vereceğiz, ailemizi geçindireceğiz. Helal yoldan para kazanmak için çabalayacağız. Peki bütün bunları yapmak dururken burada işimiz ne?" (İsmisaklı-KulaCezaevi)