SOHBET Ferdi olduğu kadar içtimai rahatsızlıklara da yol açan bir hastalık.. günah dolu bir hastalık; gıybet ve bühtanGıybet, kişiyi gıyabında kötü bir hali ile zikretmektir. Bühtan (iftira), kişiyi gıyabında onda bulunmayan bir hali ile zikretmektir. Ashaptan Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Peygamberimiz (sas) buyurdular ki: "Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz? Allah ve Resulü daha iyi bilir, dediler. Bunun üzerine: "Birinizin kardeşini hoşlanmadığı şeyle anmasıdır." açıklamasını yaptı. Orada bulunanlardan bir adam: "Ya benim söylediğim onda varsa ( bu da mı gıybettir?) dedi. Resul-ü Ekrem de: "Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun, söylediğin onda yoksa bir de bühtan da (iftirada) bulundun, demektir" diye cevap verdi. (Ebu Davud, Edep,40) Gıybet, dinimizde büyük günahlardan sayılmıştır, haramdır. Bunu yapan büyük günah işlemiş olur. Gıybetin kötülük derecesini şu ayeti kerime ve hadisi şeriflerden öğreniyoruz. Allah-u Teâlâ Kur'an'da: "Ey iman edenler zannın birçoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından eleştirmesin (gıybet etmesin). Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tövbeyi çok kabul edendir" buyuruyor (Hucurat; 49/12). Hz. Enes (ra) dan rivayet edilen bir hadiste gıybetin kötülüğü şöyle bildiriliyor: Peygamberimiz buyuruyorlar ki: "Miraç gecesinde bakır tırnakları olan bir kavme uğradım, bunlarla yüzlerini ve göğüslerini tırnaklıyorlardı. "Ey Cebrail, bunlar kim ?" diye sordum. "Bunlar; insan eti yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payımal edenler (gıybet edenler)" dedi (Ebu Davud, Edep,40). Anlaşıldığı üzere ölü eti yemeye benzetilen, faizden ve zinadan daha şiddetli olduğu açıklanan gıybet, mümine hiç yakıştırılamayan, çok kötü bir hastalıktır. Bu durumda, neler gıybet sayılır? Sorusunun cevabını tekrarlarsak: "Adamın duyduğu zaman üzüldüğü, canını sıkan ve hoşlanmadığı her hangi bir halini arkasından söylemek, yazmak, taklit veya işaretle ifade etmek gıybettir. Söylenenler onda varsa bu da bühtandır. Yani iftiradır." Peki, neler gıybet sayılmaz? Gıybet ifade eden bazı sözler, ifade maksadına göre gıybet sayılmaz. Bunları büyük Âlim Gazali altı maddede topluyor:
* Haksızlık yapan kişiyi ilgili mercilere şikâyet etmek
* Kötülüğe engel olma çabasıyla destek olmak.
* Müftüye fetva sormak
* İnsanları kötülüklerden ve zararlardan korumak
* Lakabıyla meşhur olan (duyduğu takdirde bu lakaptan rahatsız olmayan) birini lakabıyla anmak
* Zulüm, haksızlık, fesatçılık, ahlâksızlık gibi tutum ve davranışları hayat tarzı haline getirmiş (fıskını ilan etmiş) kimseleri kınamak. (İslam Ansiklopedisi; 14/64)
İşte bu gerekçelerle biri hakkında konuşmak ulemanın bazısına göre gıybet sayılmaz. Gıybet edene karşı nasıl tavır takınılmalıdır? Gıybet konusunda önemli bir husus da, gıybet edilen kişinin işitmesi halinde gıybet edene karşı takınılacak tavrıdır. Yani kendisinin gıybetini yapanın o da gıybetini yapmalı mı, ya da nasıl davranmalıdır? Kur'an'da, yapılan bir haksızlığa karşı misli ile karşılık verilmesine izin vardır. Ancak bunda haddi aşmanın da haram olduğu bildirilmiştir. Hemen arkasından da sabretmenin hayırlı olacağına işaret buyrulmuştur (Bakara; 2/194-Nahl; 16/126). Gıybet eden kişiye hemen ayniyle mukabelede bulunmak gibi, hataya düşme ihtimali çok olan, riskli bir tavır almaktansa ayeti kerimenin tavsiyesine uyup sabretmek en karlı ve erdemli bir yoldur. Bu yol, takva sahiplerinin, imanı kemale ermiş müminlerin yoludur. Peygamberimizin tavsiyesi de bu yöndedir. Gıybet büyük günahlardan olup haramdır. Yanımızda bulunmayan üçüncü şahıslardan bahsederken bu hataya düşme ihtimali her zaman vardır. Bunun için, yukarda verilen ölçüler içerisinde konuşmalarımıza dikkat etmeli ve gıybetten şiddetle sakınılmalıdır. Varsa böyle bir hastalığımız derhal bunu, kurtuluşumuz için imanımızla tedavi etmeliyiz.