Hatırlarsınız Zico ilk geldiği sene takımı şampiyon yapmış ve UEFA'da gruptan çıkmıştı. Alkmaar ile yapılan maçlarda 3-3 ve 2-2'lik talihsiz skorlarla elenilmişti. İkinci senesinde ise takım Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynarken ülkemizde de 5 puan farkla liderdi. Kaybedilen şampiyonluğun nedenleri masaya tam yatırılmadan Zico'nun kellesi alındı. Peki asıl nedenler neydi? Biraz konuyu açalım belki de Aragones'e faydamız dokunur.
İlk önce şunu söyleyelim ki, Fenerbahçe'nin çok iyi olduğu dönemlerde kanatlar kusursuz çalışırdı. Özellikle Şampiyonlar Ligi'ndeki maçlarda ön plana çıkan isimler Roberto Carlos, Gökhan Gönül ve Uğur Boral'dı. Hem defansif, hem ofansif anlamda mükemmele yakın oynayan bu üçlüye zaman zaman Deivid, Vederson, Kazım gibi futbolcular da katkı sağlıyordu. Fenerbahçe'de böylece kanatlarda uçan bir takım görüntüsü sergiliyordu. "Şampiyonluk neden kaybedildi?" sorusunun yanıtı da o kadar basit ki. Carlos, Gökhan aynı anda sakatlandılar. Arkasından onları Vederson ve Uğur takip etti. Kanatsız kalan uçak da haliyle yere çakıldı.
Şimdi gelelim bu seneye. Fenerbahçe'yi takip eden yazarlar belki de tarihte ilk defa aynı fikirde bir araya geldiler. Kanatlar çalışmıyor... Doğrudur.. Carlos ve Gökhan, uzun süren sakatlıklarından sonra ancak toparlanıyorlar. Her geçen maç daha iyi duruma geliyorlar bu görülüyor. Kazım'ın günü gününe uymuyor. Uğur'un üstüne binen yük fazla. Yanlız bu çocuğun ıslıklanması tek kelimeyle ayıp. Son maçta topu 50 metre götürüp Güiza'nın kafasına alda at diye atan kimdi? İlk golde driplinglerle getirip topu Güiza'nın kafasına (O da Semih'e verdi) indiren kimdi?
Kimse merak etmesin.. Bu çocuklar iyi yoldalar. Daha Vederson'la, Deivid de gelecek. Fenerbahçe kanatları sadece ülkemizin değil Avrupa'nın da en iyileridir.
Biraz sabredin, göreceksiniz.