Karadeniz'e Marmara'dan geçerek ulaştı "ABD insani yardım gemileri!" Yani bizim sularımızdan. Yapılan anlaşmalara göre bu insani yardım gemileri! Karadeniz'de 21 gün kalabilirmiş o konumda ve amaçta. Sonra? Sonrasında yani gün aşımında Rusya bu durumdan sorumlu tutacağı ülkelerin başında Türkiye'nin geleceğini söylemiş.
Tarih bunaltıyor bizi atılan her adımda. Atılan her adımda başka bir dengeyi zorluyoruz.
Başka bir denge diğer bir dengeyi bozuyor atılan her adımda. Uluslar da insanlar kadar husumetli ve önyargılı. Bir düdük çalınacak ve herkes birbirine doğru hareketlenecek zannediyorum bazen. Eskiden sopalı, demir çubuklu kavgalar çok olurdu sokaklarda. Bazı münferit ve caddelerimizde sokaklarımızda görmek istemediğimiz türden hareketleri saymazsak ortalık mutedil. Karılarını kesenler, doğrayanlar, sokakta-parkta oturuyor diye öldürülen gençler, kocalarını öldüren, cinsel organını kesen kadınlar, cinnet geçirip çocuklara saranlarBunlar ortamda görmek istemediğimiz türden hareketler. Kitlesel bir hal almadıktan sonra sorun yok. Münferit olaylar canım.
Doğrayıp kesmenin fiiliyatta sadece bıçakla yapılmadığını bilin ama. Eski Taksimsporlu futbolcu Varujan Arslanyan toplumlar arasındaki sorunların çözümü için şöyle bir öneri getirmişti; "Bizi ancak barış kurtarır! Sadece Türkiye'de değil dünyada da böyle!" Kış aylarıydı. Babası Çanakkale'de şehit düşmüş ve kendisine bağlanan aylığı almayı reddeden Fatma Nine söylemişti aslında savaş için söylenecekleri; "Kemikleem unutmaycak yaşanan acıları!"
Akgün Akova'nın dizeleri geçiyordu ben bunları düşünürken dilimin ucundan;
"barış nedir sevgilim biliyor musun / bir köprü müdür üstüne gölgeler düşünce çöken halka açılamadan batan bir şirket / iki savaş arasında verilen çay molası mıdır barış yoksa hurdacıya söylediği son sözler mi / bisikleti vurulan bir çocuğun söyle sevgilim Einstein'ın Roosevelt'e yazdığı mektup mudur barış / Lozan'dan gelen telefon mu Mustafa Kemal'e / çöplerini bilimin süpürdüğü bir sokak mıdır barış yoksa söyle sevgilimde ki tünediği balkon uçuruma düşen yavru bir kuştur barış / saatçiyi hapse attıkları için kurulamayan bir meydan saati / ayağımızdaki paslı çiviyi bacağımızı keserek çıkaran bir melekde ki aptalların türküsü / oyuna getirilenlerin ülküsüdür barış dişleri sökülmüş Asya kaplanıdır kapitalizmin sirkinde ki sevgilim içine bayat pil konmuş el feneridir barış / fosforlu izleridir bayrakların üzerinde gezen salyangozların / barış düşsel beyaz buluttur bir kaleye çarpıp dağılan / kör bir toplumun tehdit dolu yazılarla kirlettiği bir defterdir barış / kendinde bulamayıp başkalarında aradığıdır insanın barış / halkının üzerine devrilen bir devlettir zor dönemeçlerde / açılmadığı için posta kutusunda ölen bir mektuptur barış / patlayıp seyircileri öldüren bir futbol topudur son dakikada bunların hiçbiri hiçbiri değilse barış söyle sevgilim savaşın düş kurduğu yerlerde hangi yüzsüzün uydurduğu bi' sözcüktür şu dillerden düşmeyen barış" Çocuğun gördüğü düştür barış