Bir minicik çağrım var hepiciğinize. Önce aşada yazan yazıyı içinizde başka hiçbir tıkırtıya yer vermeden iyicene okuyun. Yumun gözlerinizi her paragraftan sonra. Hissedin, duyumsayın, yaşayın. Hele de tırnak içi yazıları keşfedin. Takılın peşine sözcüklerin, ahengi, raksı, delişmen savrulmaları izleyin. O tırnaksız bağlaçlar tarafımdan çiziktirildi ama tırnak içlerini, yanim en mühim kelimeleri, dizeleri şefkatle okşar gibi okuyun. Çünkü onları bir şair yazdı. Çünkü o şair önceki gün ansızın öldü. Çünkü o şair bir başka şair dostunun dediğince İlhan Berk şiirin uç beyiydi ve yitti gitti. Geriye kalan ise hazine değerindeydi. Ölümsüz dizelerdi.