Bugün var yarın yok bir yaşam sürdünüz mü hiç? Ekmeğinizi kartla aldınız mı? Peki ya belediyenin dağıttığı yemekleri beklediğiniz oldu mu tek göz evinizde? Aylık geliriniz 170 YTL olup kiranız 150 YTL ise ayda 20 YTL'ye nasıl geçinilir düşündünüz mü? Yoksa bu yazıyı okumaya yarım bırakıp, magazin sayfalarına ani bir geçiş yapma niyetinde misiniz? Türkiye'de yaşayan her vicdanlı Türk vatandaşı gibi bu haberi okuduğumda tüm bunları düşünüp, kendimi o insanların yerine koymaya çalıştım. Karşıma çıkan duygular ise çaresizlik, umutsuzluk ve acı oldu. Bu yazıda 2009 yılının memur maaş zamlarıyla ilgili haberler ortaya çıktı. Ve tabii açlık sınırı tartışmaları cabası. İşte size TUİK'in 'Türkiye İstatiktik Kurumu) verileri. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 255 YTL, yoksulluk sınırı 651 YTL. Günlük 2.1 YTL'ye asgari düzeyde beslenmek imkensız! Asgari dengeli beslenmenin günlük faturası 8.5 YTL. (Tabii ki buna harcanan su, elektrik, doğalgaz v.s. hariç) Bu yazıdaki amacım hükümeti filan eleştirmek değil. Bu tür konulara girmeyi de pek sevmem, ama insan hakları, insanların eşit şartlarda ve en azından sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için gereken tüm desteği hümanizme inanan bir Türk vatandaşı olarak veririm. Hele bu tür insani konularda partiler ve hükümetler asla söz konusu değildir benim için. Hangi partiden olursa olsun işini iyi yapan, ülkesindeki insanların sağlığını ve refahını düşünen bürokratlar ve siyasi iradelere ihtiyacı var ülkenin. İdeolojik catışmaların, sınır savaşlarının, küresel ısınmanın göbeğinde yaşayan kimi kesimlere öteki Türkiye'nin bir aydını olarak insanca yaşama hakkını her kesim adına istemek dünya üzerindeki her insanın hakkı ve isteğidir. İşte size okudğum haberdeki bazı kişelerle yapılmış röportajdan kesitler. Haberi yapan Sayın Alper Uruş... -Bir paket makarna 75 kuruş. Ama o bile pahalı geliyor bize alamıyoruz. Peyniri de Sivas'tan gönderiyorlar. Onlar da olmasa açlıktan öleceğiz. -Belediye olmazsa açız. Bugün etli nohut ve bulgur pilavı verdiler, artık yarına Allah kerimiz. -Devlet ayda 255 YTL açlık sınır diyor. Ben ayda 450 YTL kazanıyorum, yetmiyor. Pamuk şeker bile 1 YTL, oğlum ağlıyor alamıyorum. Günde 2 öğün yiyoruz anca geçiniyoruz. Peki bu yaşamak mı? - Açıkçası domates ağırlıklı besleniyoruz. Sabah yiyoruz ama öğleyi atlıyoruz. Bazen ucuz diye tavuk ciğeri alıyoruz. İşte size açlık sınırındaki kişilerden kesitler. Mübarek Ramazan ayına gireceğimiz şu günlerde en büyük dileğim hükümet ve kamu çalışanlarının 2009 memur maaş zamalrıyla ilgili bütçesinde mutabık kalınmasıdır. Dualar ve dilekler sadece bireysel değil toplumsalda olabilir. Yaşamamıza şükrederek 'Bugün var yarın yok bir yaşam' sürenlere bir ithaftır bu yazı. Tüm dualarınız ve hayalleriniz kabul olsun.