Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TUİK) rakamlarına göre işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemi ile aynı kalmış, ama işsiz sayımız 41 bin kişi artmış. Kentlerde işsizlik oranı 0.1 puan artmış. Kırsal kesimde yaşayanların daha azı işsiz olduğunu söylemiş. Kırsal kesimde özellikle tarımda gizli işsizliğin olduğu zaten biliniyor. Gizli işsizlik, daha az kişinin yapabileceği işi daha çok kişinin yapmasıdır. Tarımda bu durum her zaman olmuştur. Kentsel kesimde işsizlik oranının artması ise önemlidir. Tarım dışı işsizlik yüzde 11.5. İş-Kur'a yapılan iş başvurusu yüzde 76 artmış. Çalışan her 100 kişiden 14.7'si aile işçisi. Yani ailesinin işinde bir ücret almadan çalışıyor. Bunlar genelde ücretli bir başka iş bulsa orada çalışacak olanlardır. Tamamı da sosyal güvenceden yoksundur. Kayıtdışı çalışmaktadırlar. İşin garip tarafı, çalışanların yüzde 45.4'ünün kayıtdışı çalışıyor olması. Tarımda bu oran yüzde 87.7. Geçen yıl 87.6 idi. Tarımda gizli işsizlik olduğu için oran yüksek. Tabii tarımda primi sigortalıların kendilerinin ödemeleri de sisteme girişin az olmasına yol açıyor. Tarım dışı sektörlerde çalışanların yüzde 29.7'si kayıtdışı. SSK primi ödemiyorlar. Tabii, gelir vergisi de. Geçen yıla göre azalma var ama yine de yüksek. İş bulma umudunu yitirenler işsiz sayılmıyor. Aslında bunların oranı da önemli. Ama TUİK bunları açıklamıyor. Bir başka nokta da kadınların durumları. Daha önce çalıştığı halde şu anda çalışmayan her 10 kişiden biri evlendiği için işinden ayrılan bayanlar. Bunlar işsiz sayılmazlar. Buna karşın iş aradığı halde iş bulamayan yani işsiz bayanların oranı yüzde 15.7. Bayanların büyük bir bölümünün de iş yaşamına hiç girmediği, girmeyi düşünmediği de göz önüne alınmalıdır.