TAKVİM okuyucuları hatırlar; KEY hesapları ile ilgili olarak daha önce çok yazı yazdım, hatta yazı dizisi yaparak ayrıntılı bilgiler verdim. Dizinin adını, "Haksızlıklar silsilesi KEY hesapları" diye koymuştuk. Dizide Konut Edindirme Yardımı işinde asıl amacın çalışanları konut sahibi yapmak olmadığını belirtmiş, bunu da uygulamadaki gelişme ile göstermiştim. Bunun ötesinde de yapılacak ödemelerin tam doğru ve adaletli olmasının mümkün olmadığı tespitini yapmıştım. Hak sahiplerinin kesin sayısının bile tespit edilemeyeceğini yazmıştım. Yetkililer büyük ve iddialı laflar söylediler ve ben sustum. Çünkü, sonucun görünmesi gerekiyordu. Şimdi sonuç göründü. Sonuçta yetkililer KEY hesaplarında 3 milyon hatalı işlem tespit edildiğini açıkladı. Bu, tespit edileni. Daha bir de tespit edilemeyenler var. Yetkililer, benim yazdıklarımı anlamadılar ve kendilerini suçladığımı sandılar. Oysa ben onları suçlamadım. Olayın daha baştan yanlış olduğunu ve baştan itibaren işin ciddiye alınmadığını, olaya sadece denetime tabi olmayan, keyfi kullanılabilecek bir para olarak bakıldığını, bu yüzden de çok hata ve haksızlık olduğunu yazdım. Tekrar ediyorum; KEY hesaplarının hatasız ve adil olarak hak sahiplerine iadesi mümkün değildir. Bugünkü yöneticilere düşen, olabileceğin en iyisini ve en adilini yapmaktır. Bu noktada, bir de kocasından ayrılan kadınların KEY hesaplarından para alamamasına itiraz edenleri anlayamadığımı da belirtmeliyim. KEY'in amacı aileleri ev sahibi yapmaktı. Bu nedenle eşlerden ikisi de çalışıyorsa sadece biri (erkek) adına KEY hesaplarına para yatırıldı. Kimse, bu eşler ayrılırsa, ev yapılırsa o evin, ev yapılmazsa hesaptaki paranın eşlerden hangisinin olacağını sormadı. O zaman boşanma yok muydu? Hatta hesaplar tasfiye edilip, hesap sahipleri bir şirkete ortak edildikleri zaman da kimse kocasının hesabında kadının da hakkı olduğunu, kadının payının kadına verilmesi gerektiğini ileri sürmedi. Sorun bugünün sorunu değil! İnsanlar olayı ancak hakların para olarak ödenmesi gündeme gelince gördü. Sendikalar dava açmaya hazırlanıyor, kadın örgütleri itiraz ediyor vs... Onlara soruyorum; biraz, bir 21 yıl kadar, geç kalmadınız mı?