Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, bir açıklamasının satır araları Türkiye'ye yönelik önemli bir mesajı içeriyor. Asker-sivil ilişkilerinin yol haritası niteliğindeki bu mesaj, bizatihi devlet anlayışıyla ilgili. Başbakan Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın veda ziyaretinde gösterdiği nezaket, yine Erdoğan'ın Danıştay'a ve Yargıtay'a yaptığı ziyaret, önemli bir sürecin köşe taşları. Türkiye büyük ülke, idare edilmesi zor ve stratejik ülke. Yaptığı hamleler, Ortadoğu'da üstlendiği barışçıl rol, AB ile ilişkiler... Çok yönlü olmasını, çok kartla oyun oynamasını gerektiriyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, erkene alınan genel seçimler, başörtüsütürban kanunu, AK Parti'ye açılan kapatma davası. Ve Ergenekon bombası... Türkiye dünyayı gözlerken bir anda iç enerjisini tüketen tartışmaların ortasında bulmuştu kendisini. Her şeyin kötüye gittiğinin varsayıldığı, krizlerin kapıda beklediği, kara bulutların siyaset üzerinde dolaştığı bir dönemde 6'ya 5 alınan karar hassas bir dokunuş yapıyor Türkiye'nin kalbine. Kimsenin önünü görmediği, karanlık bir çıkmazda el yordamıyla yüründüğü bir dönemde ülkenin kaderi makul bir zemine oturuyor. Rayından çıkan tüm dengeler tekrar olması gereken çizgisine çekiliyor.
Tayyip Erdoğan'ın 2002 seçimlerinden sonraki dönemde gösterdiği hassasiyete geri dönüşünün sinyali olarak. Görülmeli gelişmeler. Evet, Türkiye yeni Anayasa'yı, yeni bir sözleşmeyi bekliyor. Başbakan Erdoğan, demokratikleşmeden geri adım atmayarak, gerekli reformları Anayasa'da yaparak, 'reform' sözünü yerine getirmeyi planlıyor. Ve bu adım da yeni sürecin önemli bir köşe taşı olarak önümüze çıkıyor.

Kurumlar ortak çizgiye geldi
Cumhurbaşkanlığı, Meclis, hükümet, Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı organları, arasında uyumlu ilişki. Türkiye toparlanma devresinde. Aşılan badirelerden sonra kendimize geliyoruz. Bu anlamda Cumhurbaşkanı Gül'ün TSK'yı hem koruyucu hem de uyarıcı açıklaması bir süredir izlenen politikanın şifresi olarak okunmalı...

2009'da asker-sivil dengesi
Cumhurbaşkanı Gül'ün vurgusu kurumlar açısından önemli. Çünkü Gül, bize yeni dengelerin nasıl olacağının mesajını veriyor. "Koruyucu ve uyarıcı" bu üslup bize, 2009'da asker-sivil dengesinin çağdaş demokrasilerde olması gereken düzeye oturacağının müjdesini veriyor. Son haftalarda aldığımız tüm işaretler de güzel bir dönemi gösteriyor. Hem de güçlü bir biçimde...