Manşetini okur okumaz bu konuyla ilgili yazı yazmalıyım diye düşündüm. Sevgili Müge Dağıstanlı'nın röportajıydı. Gazetenin o bölümünü kestim ve okumadan ayırdım. Pazartesi günkü yazımın bir bölümünü oluşturacaktı. Nasıl tahmin edip, bu kadar emin olduğumu sormayın; sadece bir his işte. Röportaj ise 35 yıllık bir aşkın satır aralarındaki muhteşem düeti gibi olmuş. Çok ünlü, çok başarılı, çok sevilen bir erkek, çok güzel, çok alımlı, çok özverili bir kadın... İşte size satır aralarından seçtiğim çok özel, 35 yıllık aşkın cevabını veren cümleler: ERKEK: Türkiye güzeli seçilmişti, fotoraflarından etkilenmiştim. Karşılaştığımız günü hatırlıyorum. İlk kez böyle çarpıcı bir güzelle karşılaşmıştım. "Aman Allahım. Aya mı bakıyorum yoksa yıldıza mı?" dedim. Sonra sevgi ve saygı çerçevesinde ilerledi arkadaşlığımız. KADIN: Beni "Love Story" filmine götürdü. Filmin ortasına doğru gözlerimiz birkaç saniye birbirine kilitlendi. Müthiş elektriklenme oldu. Çıkışta el eleydik. Bu satırlar 35 yılın ilk günleri. Devamı ise... KADIN: "Granit kayasına konan bir serçeyim. Bu serçeye bir yuva verecek misin?" dedim. Orhan bana gayet etkileyici bir ses tonuyla şöyle dedi: "Bu granit kayalara yuvanı yap ve istediğin kadar orada kal. Bu kale senin!" ERKEK: Öyle bir serçeydi ki; graniti ustaca oydu. Tabii Sevim Hanım beni sertlik değil, sağlamlığım açısından granit kayasına benzetmişti. Evet bu satırlar Sevim Emre ve Orhan Gencebay'ın aşklarını anlatıyordu. Ve onların 35 yıldır bitmeyen muhteşem düetlerinin sırrını. Ve sanırım Emre hakkında söylenen "Geyşa gibi kadındır" sözlerine bakın nasıl bir cevap veriyor: "Doğru sayılır. Bir kadın her zaman erkeğinin bir adım gerisinde durmasını bilecek. Çünkü erkek hep çok yorulan ve mücadele eden taraftır. Tamam istisnalar da var ama genel olarak sorumluluk erkeklere aittir. Kadınlar bu sözlere kızmasınlar; mutluluğun sırrı da budur ekliyor." Ve Orhan Gencebay son noktayı koyuyor: "Erkeğin daha önde ya da arkada olması astüst ilişkisi anlamına gelmez. Ama evin düzeni kadına aittir. Evin dışındaki düzen ise erkeğindir." Şayet gerçek aşk ise yaşadığımız AŞK'IN astı-üstü olmaz, aynı yelkenlide yol almak gibidir. Derin maviye, göğün sonsuzluğuna, aynı anda bakabilmek, şiddetli fırtınalarda yelkenleri parçalamadan indirebilmek, serin rüzgarda aşkla süzülebilmek, ay ışığında yıkanabilmektedir birlikte. İşte gerçek AŞK budur... Nice35yıllara;sevgiliSevimEmreveOrhanGencebay...