Yeni Şafak Gazetesi sinema yazarı Ali Murat Güven kardeşimiz sitem (haklılık) dolu bir yazı yazdı köşesinde. Dedi ki; "Muhafazakar çizgideki bütün gazeteler, dergiler, televizyonlar, köşe yazarları ve internet siteleri çok meşgul, yazacak yığınla şeyleri var; o yüzden de Mete'nin son durumuyla ilgili kısacık bir duyuruya yer vermiyorlar.
GERİDÖNDÜŞÜKÜR Türkiye'de milliyetçimuhafazakar camianın içinden çıkmış en yetenekli ve insan olarak da en kaliteli "adam"lardan biri olan gazeteci, şair ve yazar Ömer Lütfi Mete, 30 Temmuz 2008 günü Sakarya'nın Karasu ilçesinde tatil yaparken çok ağır bir kalp krizi geçirdi. Kalbi yaklaşık 20 dakika kadar duran Mete'nin hayati fonksiyonları, onu hastaneye kaldıran doktorların yoğun çabasıyla yolda yeniden geri döndürüldü.
MALUMATYOK Çevremde görüp konuştuğum pek çok insan, üzerinden onca zaman geçmiş olmasına karşın bu can sıkıcı olaydan henüz haberdar değil... Medyayı dikkatle takip ediyorum, haberi ilk günden ön sayfadan gören Yeni Şafak ve sonrasında da Haber 7 gibi birkaç internet sitesinin ısrarlı takipleri haricinde bu olay hakkında pek çok yayın organımızda neredeyse tek satırlık bir malumat yok."
KİMİNHADDİ Türkiye'nin her bakımdan kıymetli evlatlarından biri olan Ömer Lütfü Mete için böyle yazmasına daha baştan hak verdiğimi belirttim Ali Murat kardeşe. Ama ufak bir itirazım da var. Ömer Hoca'nın sağlığıyla ilgili endişe duymak, onun kişiliğini ve ürettiklerini takdir etmek sadece saydığı, andığı camianın değil herkesin hakkı, haddi, görevi, yaklaşımı olmalıdır.
BAZILARI Dünya görüşü onunla taban tabana zıt olanlarımız bile bu değerli insana sevgi, saygı ve ilgiyi esirgememelidir. Kısaca Ömer Lütfü Mete bu ülkede yaşayan herkesin ortak değeri, zenginliği olan bir yürek adamıdır ve "bazılarının" olduğu kadar bizimdir, hepimizindir.
TEKRARGEÇMİŞOLSUN Kendi payıma rahatlıkla söylüyorum; onunla aynı siyasi görüşleri, hayat akışlarını yaşayıp düşünmesem de çok sevdiğim, hayran olduğum, saygı duyduğum bir dostumdur Ömer Hoca. Sağlık sorunu çıktığından bu yana 2 kez köşemi ona ayırmıştım, bunun da son derece doğal olduğunu, fevkalade bir şey olmadığını düşünüyorum. Sevgili Mete dosta tekrar geçmiş olsun derken Ali Murat Güven kardeşimi de hassasiyetinden ötürü kutlayıp gözlerinden öpüyorum.