Türk işi "Kül Kedisi" hikayesi hazin sonla bitiyor galiba. Halk kızı Ece Erken çok önemli bir holdingin prensi olan 1 yıllık eşinden boşanıyor. İddiası devamlı "dayak yediği, küfür, azar işitip, tehdit edildiği" şeklinde.
AYAK BAĞLARI Eskiler boşuna "davul dengi dengine" dememiş. Cicim ayları bitip gerçekler mıh gibi ortaya çıkınca "sınıf farkı" olanca kallaviliğiyle gelip 'haaars' diye çöküyor ümüğüne yaşam pratiğinin. Aşkından ölünen sevdalılar handiyse öldürülecek kadar sinir bozucu ayak bağlarına dönüşüyor.
GÖRÜNEN KÖY Ece'yle bir söyleşi yapmıştım bir defasında. Şimdi boşanmak üzere olduğu eşiyle 5-6 yıllık sevgiliydiler henüz. Kendisi başarılı bir genç televizyoncu, sevimli bir kızcağızdı. Hıncal Abinin bir yazısında "Ece Erken Türkiye'nin 'sweet hart'ıdır" yazması o dönemlere denk gelir. Daha o söyleşi sırasında ilişkisinin tatsız sonuçlanacağı doğmuştu içime. Ardından evlenmeleri ise beraberliklerinin nihai noktası değil bir geçiş durağıydı aslında. Aşağıda o söyleşiden yaptığım alıntılara baksanız benim müneccimliğime değil, görünen köyün kılavuz istemediğine yorarsınız durumu.