Nonoş'un biri ta Avrupa'dan kalkıp İstanbul'daki arkadaşını ziyarete gelmiş. İkiüç gün birlikte dolaşıp gezmişler. Derken sormuş Avrupalı nonoş: "Senin bugün işin var ben nereye gideyim?" Arkadaşı da demiş ki: "Sümbül Hamamı'na git. Orada tellaklardan, veznede durana kadar herkes bizim gibilere iyi davranır. Her türlü hizmeti verirler. Kimi gözün kesiyorsa ona asıl, boş çeviren çıkmaz."

TASLARI KAFASINA KAFASINA
Lakin akşam üzeri Avrupalı hastaneden aramış arkadaşını. Ağlayıp bağırarak anlatmış başına gelenleri: "Sen nasıl arkadaşsın. Beni o hamama gönderdin. Seç, beğen, al dedin. Her sorduğum kötü kötü baktı. Arkasından toplaşıp takunyalarla giriştiler bana. Hamam taslarıyla kafamı gözümü yardılar. İlk yardımda yatıyorum" demiş. İstanbullu önce şaşırıp sonra koca bir "Eyvaaaah" çekmiş.

KATKI MADDESİ
Demiş ki: "Hay Allah kahretsin. Nasıl da hesap edemedim. O hamamda sene 364 gün iş bitirilir. Sadece yılda bir gün toplanıp adam dövülür ki hamamın namusu kurtulsun. Sen de o özel güne denk geldin." Fıkrayı niye anlattığıma gelince. Orman yangınlarında kül olan yerlerin yeniden yeşillendirilmesi için açılan kampanyaya katkı olarak çok meşhur bir eğlence beldesinde de yardım gecesi yapılacakmış haberini aldım, birden aklıma bu fıkra geldi anlatıverdim.