Dün gazeteyi açınca bir başka klarnetçiyi daha "keşfettiğini" okudum köşesinde. Diyor ki;
"Fenerbahçe'de oturuyoruz.. Burunda. Hayatımda ilk defa gidiyorum, True Blue diye bir bahçe./.. Konser de çok güzeldi.. /.. Arkada bir koro.. Önde 9 solist. Yığınla da konuk solist. Alaturka saz grubu ayrı, alafranga ayrı. /.. Bir klarnet dinledim, Serkan Çağrı.. Vay ki vay.."HAKKATEN VAY Kİ VAY Son cümleyi tekrar edeyim:
"Bir klarnet dinledim Serkan Çağrı. Vay ki vay" diyeyim ve ben senin bu keşiflerine kurban olayım abiiim.
Ama ah canım abim, güzel Hıncal abim, Serkan'ı bugüne dek duymadıysan kötü be abim.
Sen gibi bir yetenekli klarnetçi kaşifinin gözünden kaçmış olması anlaşılır gibi değil. Ben yine de sana kardeşliğimi yapayım, bir iki tüyo vereyim. Serkan Çağrı dediğin evladımız gerçekten de vay ki vay çekilecek bir adamdı ve yaklaşık 10 sene kadar önce işin erbapları çekti bu '
vay vay'ı.
KLARNETE İSİM VERDİ Yaptığı solo albümlerin müthiş satış rakamını, televizyon programlarını, konserlerini de geç dünyanın en büyük ve saygın müzik enstrümanı üreticilerinden
Alman Amati-Denak firması,
Serkan Çağrı modeli klarnet üretti. Şimdi yabancı üstatlar o model klarnete sahip olabilmek için can atıyor abi. Haa bu arada aynı Serkan Çağrı konservatuarda yıllardır hocalık da yapıyor ama sen yine de benden duymuş olma.
AMAN HAA!.. Bu arada son kıyağım da şu olsun abi. Bu yaz Hisar'da vereceği solo konserde dinleyeceğin bağlamacıyı yazarken sakın
"Müthiş bir tezenesi var. Harika saz çalıyor, ona da mim koyun menşur olacak" filan deme, çünkü
Arif Sağ yeryüzünün 40 yıldır bilinen 1 numaralı ve üstatı azam bağlama icracısıdır, aman haaa!..