Sevgili Barış Akarsu'yu yitirmemizin yıldönümü bugün. O berbat kazada limelenmiş bedeni her türlü çabaya rağmen pes etmiş, yitip gitmişti tam 1 yıl önce. Acı haberin duyulduğu an orada, Bodrum'daki hastanenin kapısındaydım. Şehre yeni gelmeme rağmen önce hastaneye uğramış yakınlarına geçmiş olsun demeye niyetlenmiştim güya. Ne yazık ki baş sağlığı dileyebildim ancak.
AZ RASTLANIR Genç bir kabiliyetti Barış. Sesi de fiziği de oyunculuğu da düzgündü ama asıl huyu suyu düzgün bir delikanlıydı. Ardından hala bile gözyaşı döken hayranları varken bir de ana babasını, akraba ve yakın dostlarını düşünün. Ama sevgili Yüksel Aytuğ kardeşimizin içini kezzaplayan ıstırabı da vurgulamalıyım burada. Bir gazetecinin bir sanatçıyla sevgi dostluk ekseninde yakınlık kurması görülür epey görülen şeydir ama böylesi koşulsuz ve sahici abikardeş sevgisine az rastlanır bizim mahallede.
SABIR DİLEĞİ Barış'ın kazandığı Akademi Türkiye yarışmasında Yüksel de jüri üyesiyken başlayan bu tanışıklık zamanla gerçekten de örnek bir dostluğa dönüşmüştü. Bu nedenle genç adamın ardından öz kardeşini yitirmiş gibi sarsıldı, perişan oldu Yüksel'im. Şimdi bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına da sabır dilerken anısını yaşatmak için hala büyük çabalarla mücadele veren Yüksel Aytuğ dostumu da kucaklıyor ona da sabır diliyorum.