Bahri Beyat'ı son yolculuğuna uğurluyoruz bugün. Sanat dünyasının bu büyük beyefendisini rahmetle, sevgiyle selamlıyorum öncelikle. Seveni, yakını, izleyeni kim varsa hepsinin de başı sağ olsun.
Birkaç şey söylemek isterim ilaveten. Beyaz Gelincik dizisinde 2-3 haftalık konuk oyunculuğum olmuştu. Büyük bölümü Mardin ve Midyat'ta çekilen dizinin setinden bin yığın anıyla dönmüştüm o zamanlar.

TEVAZU ÖNEMLİ
Yönetmen Cemal Şan'la sohbet ederken, dizinin 2 kurt oyuncusu İzzet Günay ve Bahri Beyat'tan çok memnun olduğunu söylemişti altını çize çize. "İnanılmaz adamlar bunlar. Yılları tiyatroda, sinemada geçmiş ama bir gün olsun tevazularını yitirmediler, sete herkesten önce gelip, en son gidenlerden oldular" demişti.
Sonra tek tek oyuncularla da muhabbetler kurmuştum. Önceki gün yitirdiğimiz sevgili Bahri Abi'yle lafladığımda da güzel şeyler konuşmuştuk.

'KİM SÖYLEDİ?'
Huyumu seveyim. Haber dışında bu tarz konuşmaları da not alırım akıl defterime. Bakın neler konuşmuşuz o zaman:
- Abi hevesli bir çırak kadar ilgili ve konsantreymişsin sete.
- Kim dedi bunu?
- Yönetmen söyledi. Cemal.
- (Gülerek) Yalan söylemiş.
- Yapma abi. Övdü seni çocuk o kadar.
- Yapmam gerekeni... Daha doğrusu bir oyuncunun yapması gerekeni yaptım o kadar. Ama Cemal Kardeş de haklı. Yeni yetişenler biraz disiplinsiz ne yazık ki. Bu, bizim normalimizi anormal gibi gösteriyor.

'SAVAŞIR GİBİ
- Disiplin şart değil mi oyunculukta?
- Hem de nasıl. Askeri disiplin bile hafif kalır gerçek oyuncu disiplini yanında. Kulis, sahne, set çok çok ciddi "muharebe" alanlarıdır çünkü.
- Savaşır gibi mi yapar yani oyuncu?
- İşin ağırlığını ve ciddiyetini anlatmak için özellikle seçtim bu sözü. Sahne soylu bir kısrak gibidir. Acemi, lakayt, adam sendeci süvariyi üzerinden fena atar.

AĞIR VAKALAR...
- Onyılların tiyatroda geçti. Şimdi diziler, popüler filmlerle adın, yüzün daha bir tanındı. Hüzün veriyor mu bu sana abi?
- Bundan üzülmemek mümkün değil. Ama şartlar böyleydi. Sadece benim için benim kuşağım için değil ki. Bizden öncesinde daha da ağır vakalar var.
- Ne gibi?
- Hayatını tiyatroya vermiş, tiyatroya da hayat vermiş isimlerden 5-10 tanesi isim olarak bilinir belki. Gerisinin adı bile duyulmaz, bilinmez. Ama o bilinenlerin bile resmini dolaştır 100 kişiden 90'ı tanımaz.

'TANISINLAR BAKALIM'
- Bu kadar diyorsun yani?
- Bir grup adamın kadının fotoğrafını koyalım, seçsinler bakalım Halide Pişkin'i aradan. Aziz Basmacı'yı, Kenan Büke'yi, Kemal Dirim'i, Şaziye Hanım'ı, Suphi Kaner'i tanısınlar da görelim bakalım.
- Çocuk sayılacak yaştayken bile zevkle izlerdim ben seni Nejat Uygur'la oyunlarınızda.
- Ben de hatırlıyorum o hallerini. Rahmetli baban abimizdi bizim. Yanında gelirdin kulise.
- İz bırakmak önemli. Ne izler bıraktım diyeceksin geride abi?
- Kırmadığım kalpler, satmadığım dostlar ve ilkeler, bitmemiş sevgiler. Daha ne olsun?
- Doğru ustam. Daha ne olsun?