Ben 14 yaşında bir kız öğrenciyim Tayyip Amca.
Aynalarda bakışlarım soluyor.
Korkuyorum.
Geleceğimden korkuyorum.
Televizyonlardan, gazetelerden...
Yolda yürümekten korkuyorum.
Sizin Başbakan olduğunuz bir ülkede artık her şeyden korkuyorum Tayyip Amca...
(Bir öğrenci) ***
Sayın Başbakan!
Yaşananlara bakınca, "Bunlar ülkemizin berbat finalden önceki son hali olmalı" diyorum. Siz ne diyorsunuz?
(Bir baba) ***
Sayın Başbakan!
Ben bir anneyim!
Kibritçi kız masalıyla büyüdüm.
Ülkemizde ateş benzin emerken, "Herhalde" diyorum, "Bir kibritlik mesafe kaldı!"
Ülkemizin cayır cayır yanması için...
(Bir anne) ***
Sayın Başbakan!
Cennet gibi bir ülkenin bu cinnet hali nedir?
Bizlere vaat ettiğiniz Avrupalı Türkiye buysa...
Size teslim ettiğimiz ülkeyi bize geri verin lütfen!
(Bir memur) ***
Sayın Başbakan!
Karanfil sokağı çocuklarımız, şimdi birbirine düşman edildi.
Onların içindeki bu nefreti kim yok edecek, söyler misiniz?
(Bir öğretmen) ***
Sayın Başbakan!
Bizler vatandaş olarak, bu iktidar kavgasının neresindeyiz?
Batan ekonomi, yükselen faizler, artan işsizlik, bu kavganın neresinde?
Kaç zamandır ruhumun bile hapsedildiğini düşünüyorum.
Bu yanlışlara hiç olmazsa bir çay molası verilmez mi?
(Bir işçi) ***
Sayın Başbakan!
Sevginin anayurdu, yıllarca bu toprakların insanlarını doyurdu.
Dil, din, ırk, ayırmaksızın, "Birbirinizi sevin" diye buyurdu.
Nedir bu kin ve nefret yığınları?
Biri emir verdi sanki.
"Yakın, yıkın" diye bu yurdu!
(Bir gazeteci)