Güzelliğin kaynağı dil, din, ırk, mezhep ayrı gayrılığı olmaması. "Memleket dahilinde de böyleyiz" diyoruz amenna ama orada bu saydıklarıma karşılıklı saygı göstermenin yanı sıra derinliklerine vakıf olarak, bilerek, hissederek yaşanan bir hoşgörü, bir kardeşlik, bir beraberlik ruhu, coşkusu var ne güzel.
SEVİNÇTEN AĞLADI Söz timsali biz Hırvatistan'a son golü atıp turu geçince Büyükada'da Fıstık Ahmet'in mekanında ayağa ilk fırlayıp sarılıp sevinçten ağlaşanlar, Bensiyon'la Artin olmuş. "Kederde tasada da biriz, birlikteyiz" diyorlar. Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden'le 1-2 saat muhabbet yaptım o da altını çizdi bu güzel gerçekliğin.
Dedi ki: "Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya'nın davetiyle İsraile'e gittim geçen aylarda. Kutsal Şehir Kudüs'ü de gezdim tabii ki. Camilere girip dua ettim, ağlama duvarına da, İsa'nın çarmıha gerildiği söylenen yere de gidip ziyarette bulundum. Adaları biraz da o kutsal kent Kudüs'e benzettim. Aynı Tanrı'nın çocukları olarak herkes inancını kavgasız, gürültüsüz ve karşılıklı saygı sevgiyle yaşıyor Adalar'da."
GÜZEL OLAN Havraların, sinagogların, kiliseler, ayazmalar ve manastırların da camiler gibi bakımlı, ibadete, ziyaretlere açık oluşu. Aynı kayıkta küreklerden birini Sofo'nun diğerini Arşak'ın çekmesi. Mehmet Reisin tayfaları arasında Rum'u, Ermeni'si, Yahudi'si olması ne güzel...