Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Anayasa Mahkemesi'nde sözlü savunmalar başlarken, çok anlamlı bir açıklama yaptı. Babacan, "Ne zaman, nasıl bir karar alınacak bilmiyoruz. Bizim için meşruiyet önemli. Meşruiyetin üç unsuru... Birincisi davanın kendisiyle ilgili savunmamızı yapıyoruz. İki, alınacak kararın içeride kamuoyumuz tarafından meşru kabul edilmesi gerekir. Üç, alınacak kararın dışarıda da meşru addedilmesi gerekir." Söz savunmanın... Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya sözlü açıklamalarını 1 Temmuz Salı günü, AK Parti 3 Temmuz Perşembe günü yapacak. Anayasa Mahkemesi'nde yapılacak sözlü savunmaya hazırlanan AK Parti, savunmanın ana çatısını kurdu. Ana çatıyı, "Davanın ülkenin geleceğine bir darbe olduğu, olası krizlere kapı aralandığı, türban düzenlemesinin iptal edilmesinden sonra kapatma davasının dayanağının kalmadığı" noktaları oluşturacak.
ECEVİTDEDELİL Sözlü savunmada, yine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın iddiaları çürütülmeye çalışılacak. Sözlü savunmanın belgeli bölümünde eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in Fethullah Gülen okulları ile ilgili demeçlerine yer verilecek. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek savunmanın genelini, AK Parti Grup Başkanvekili Bozdağ ise kişisel bölümünü üstlenecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili iddiaların savunması ile ilgili bölümler esas savunmada olduğu gibi ayrı bir bölüm olarak anlatılacak. Sözlü savunmada, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in Fethullah Gülen okullarıyla ilgili demeçleri de yer alacak. Bu iki açıdan anlam kazanıyor. "Odak olma" noktalarından birisi çürütülecek. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, suçsuzluğuna, önemli bir vurgu yapılmış olacak. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği türban düzenlemesi de değerlendirilecek. Türban düzenlemesinin, "Şeriatı yerleştirme amacıyla çoğulcu demokrasinin araçlarından yararlanarak işlenen eylemler" kapsamında görülmesinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığı vurgulanacak olan savunmada, değişikliklerin yasama faaliyeti olduğu ve AKP'nin tüzel kişiliğinin bu nedenle suçlanamayacağının altı çizilecek. Anayasa Mahkemesi'nin bu Anayasa değişikliklerini iptal ettiğine de dikkat çekilerek, Başsavcının en önemli delil olarak sunduğu ve davanın temel sebebi gösterdiği bu değişikliklerin iptalinin, davanın en önemli dayanağını da ortadan kaldırdığı, partinin laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu iddiasının çöktüğü savunulacak. Savunmada, dava açılmadan önce Cumhurbaşkanı seçilen kişinin, partiyle hukuki ve fiili bağı kalmadığı belirtilecek. Ayrıca, iddianamenin mantığına göre, Gülen okullarının ziyaret edilmesiyle ilgili genelge çıkarılması ve bu okulların ziyaret edilmesinin suç oluşturduğuna ilişkin Başsavcının tezinin hukuken ortadan kalktığı ve çöktüğü ifade edilecek.
AVRUPAKARARI Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu'nda, Belçikalı Luc Van den Brande tarafından hazırlanan, "Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi" konulu rapor kabul edildi. Buna göre, "AKP kapatılırsa, AB ile müzakereler gözde geçirilecek ve durdurulabilecek."