Küresel okuma
Türkiye'de hiçbir darbe yoktur ki içinde ABD olmasın! Türkiye'de hiçbir siyasal oluşum/parti yoktur ki dışarıdan destek/ telkin/köstek almasın! Türkiye'de hiçbir gelişme yoktur ki "dış köken"i olmasın! Türkiye'de hiçbir kriz yoktur ki "kendi kendisine" çıksın. Peki ama neden? Sadece hükümeti düşürmek miydi amaç? AK Partili birini Cumhurbaşkanı seçtirmemek için miydi? Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmaması için mi? AK Parti'yi kapatmak için mi?
Bütün bu krizi bir tek adam mı çıkarttı?
Bu krizi kimse tek başına çıkartamaz. Hele Türkiye gibi bir ülkede ne bir tek kişi ne de bir tek kurum böyle bir krizi tek başına çıkartamaz. Öyleyse? Daha geniş bir perspektiften olaya yaklaşmak zorundayız. "Küresel" bir okuma yapmak zorundayız.
AK Parti hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı kapatma davasının ardından gündeme getirilen senaryolar sadece iç kamuoyuyla ilgili değil.

Amerikan senaryosu
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'a bağlı 'araştırma-geliştirme' kuruluşu Rand Corporation'ın araştırmasında, Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılı için 4 senaryo öngörülüyor:
1- AKP ılımlı (güvercin), AB yönelimli bir yol izler, iktidardaki gücünü somutlaştırır. Dindarlığın kamusal alanda ifade edilmesi üzerindeki kısıtlamalarda bir miktar erozyon yaşanır fakat İslami yasaları getirmeye yönelik çaba göstermez.
2- Yeniden seçilmiş bir AKP Hükümeti daha sert (şahin) bir gündem izler.
3- Anayasa Mahkemesi AKP'yi kapatır, fakat kriz derinleşir. AKP muhtemelen başka bir isimle yeniden ortaya çıkarken, AB'yle ilişkilerdeki gerginlik artar.
4- Sosyal gerilimler artarsa, ya 'yumuşak darbe' olur, ya da düşük ihtimal de olsa doğrudan müdahale edilir.