Eğitimimi yarıda bıraktım pişmanım... Eşimden daha önce ayrılmadığım için pişmanım... Çocuk doğurmadığım için pişmanım... Ev almadığım için pişmanım... İşimi değiştirmediği için pişmanım... Aileme vakit ayırmadığım için pişmanım... En iyi dostuma kazık attığım için pişmanım... Zamanında evlenmediğim için pişmanım... ..... ..... ..... Yaşamınızda, yaptığınız ya da yapmadığınız şeyler için pişmanlık yaşar mısınız? Şimdi boşlukları da siz doldurun. Hayatımızda nelere pişman oluruz. Gençlerin ve yaşlıların pişman oldukları şeyler oldukça farklı oluyor oysa ki. Sevdiğim güzel bir söz var bu durumu açıklayan; "Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için dünyadakiler birbirlerini yiyor." Bireysel ve kişisel pişmanlıklarımız bir yere kadar da, 'dünya bizi nasıl affedecek' türünden yapılan pişmanlıklar tam da yukarıdaki sözün altını doldurur cinsten. Kurumları yönetenler, devletleri yönetenler dilerim bu pişmanlık kelimesini literatürlerinden çıkarmıştır. Küresel ısınmanın, açlığın, nesli tükenen varlıkların, savaşların, kitle ölümlerinin sebebi olan onca pişmanlığın hesabını sadece bir özür silebilir mi? Peki, pişmanlıklar yaşamamak için insanoğlu nelere inanmalı, neleri yaşamının vazgeçilmezi yapmalı? Zannedersem yüreği ve zihni aydınlığın yolunda, bilgelikle ilerleyen, hırslarını, ihtiraslarını, tutkularını gerçek sahibine, şeytana hediye etmiş kişiler pişmanlığı sadece köşe yazılarında, romanlarda ve filmlerde seyredenlerdir. İşte size yüzyılın son pişmanı: Irak ve Afganistan'da 1 milyon 200 binden fazla insanın ölümüne neden olan savaşların emrini veren ABD Başkasın George W. Bush. "İnsanların beni savaş düşkünü gibi görmelerine neden olacak sert sözler söylediğim için pişmanım. Geriye baktığımda başka bir ton, başka bir ifade tarzı kullanabilirdim diye düşünüyorum." Tanrı sizi pişmanlıklardan korusun. Amin