Golden Horn yani Altın Boynuz yani Haliç. Eskiden olsa, "Yahu şuralar gavurun elinde olsa neler neler yapar" derdik. Şimdi demeyelim. Demeyelim, çünkü biz de harika şeyler yapıyoruz Haliç'te.
KEDİKADARFARELER Kıçı kırık deniz botumla epey bir dolaştım önceki gün. Kıyıların her bir metrekaresine baktım, gözledim. Daha yapılacak çok şey var ama yine de epey halli yollu olmuş Haliç çevresi. Bir zaman içinde kedi kadar farelerin cirit attığı, suyu, çevreyi kezzaplayan Sütlüce Mezbahası yerine yapılan sanat kültür merkezi bitmek üzere. Harika bir mimari, aslına sadık kalınarak yapılan estetik operasyon müthiş.
TAYYARELERVAR Rahmi Koç Müzesi zaten elmas taç gibi konmuş Sütlüce kıyılarına. Aynı kare içinde denizaltı, uçak, helikopter, tren, istimbot ve antika otomobilleri görüyor, yan köşesindeki restorana bakıp imreniyorsun.
DAHANELERNELER Deniz Polisi'nin nostaljik binası, Bulgar Kilisesi'nin heybetli görünümü, Eyüp tarafında suyun içinden bakınca olanca haşmetiyle daha da yücelen Eyüp Sultan Camii, Kadir Has Üniversitesi kıyıları, Tavşan Adası'nın çevresinde dönen saltanat kayıkları, deniz bisikletleri, Askeri alanların bakımlı, tertipli, vakur duruşları, Deniz Kuvvetleri'ne, Sahil Güvenlik'e ait botların çevik, atılgan duruşu daha neler neler neler.