"Aşağılık kompleksi mi var sende kardeşim?" demeyin. Ya da isterseniz deyin de, yine de bir düşünün önce. Dün gece golü buluncaya kadar ki halimizi hatırlayın. O görüntüyle bizim böyle bir kupada, böyle bir oyunla yerimiz yok. İsviçre'yi yendiğimizde de durum öyleydi. Korkak, tırsık, beceriksiz bir takımdık yalan mı?
NASILSA Şöyle atakları yere sağlam basan, başı dik, göğsü ileride, öz güveni kavi görüntü verdik mi hiç. Vermedik çünkü öyle değildik. Pır pır eden motor misali ara sıra hücuma kalktığımızda topçularımızın yüzüne bakın okurdunuz: "Nasılsa akını kesecekler, nasılsa kaleye gidemeyeceğiz, vurdurmayacaklar, vursak da çerçeveyi tutmayacak" der gibiydi mimikleri.
GÖZ TANIKLARI Çok gol yiyip ezilmeden, zevahir kurtarma karşılaşmalarına çıkıyorduk sanki.
Dün gece de böyle oldu. Sanki 2 golü atmak analarından ak süt helaliymiş gibi davrandık rakibe. Ne zaman ki golümüz geldi sihirli değnek etkisi yaptı takıma. Koştuk, coştuk ve ikiledik. Kaçırdıklarımıza ise biz ekrandan seyrettiklerimizle bile kahrolurken sonunda esas kahrı "Çek"enler rakiplerimiz oldu. Sonra da 3. ve harika golümüz geldi. Sadece Çekleri değil o meşum aşağılık kompleksini de yendik. Heyoooo ve helooo Viyana!..