Başkent'te güvercinler ve şahinler var. Güvercinler ve şahinlerin Başbakan Erdoğan'a yaklaşımı şöyle: Güvercinler, "Uzlaşmacı ol, müesses nizam ile anlaş, yumuşak davran" diyenler. Şahinler ise "Boynunu uzatma, teslim olma, sonuna kadar mücadele et, referanduma git, genel seçim kararı al, müesses nizam ile anlaşma" diyenler. Ankara'nın güvercinleri "uzlaşma taraftarları".
ABD'ye giden Erdoğan'ın heyetine, Genelkurmay 2. Başkanı Ergin Saygun'un da davet edilmesi çok yararlı oldu. "Hükümetin, göreve geldiği ilk günlerde, sanki devletin çizgisi dışında bir yaklaşıma sahip olduğu algısı oluşmuştu. Askerhükümet ekseninde çatlaklar olduğu propagandası yapılmıştı. Ama bütün bu engeller başarıyla geçildi. Askersivil işbirliği en üst noktada, teröre karşı kapsamlı bir program sağlandı" yorumları yapılıyor.
Başkent'in güvercinleri (yani uzlaşma taraftarları), "İrticaya karşı da benzeri bir kapsamlı çalışma, iş bölümü ve işbirliği gerçekleştirilmelidir. Bu yapılırsa hem kendi insanımız, mütedeyyin vatandaşlarımız kazanılır, hem irtica tehlikesi geniş cephede azaltılır, hem de sistem şeriat korkusundan kurtularak kendine güvenli hale gelir. Erdoğan böyle bir harekete yol açabilir" önerisinde bulunuyor. Böyle bir hamle, sisteme, kurulu yapıya yani devlet kurumlarına nasıl yansır, devlet koridorlarında neler düşünülür, neler konuşuluyor?" AK Parti kapatma davasından en az hasarla çıkabilir mi? Güvercinler, "Çıkar" diyor. Acaba?

Şahinler
Şahinler ise "14 Mart ve sonrası, bürokratik elit tarafından yapılan hamleler, çok açık biçimde 22 Temmuz'a meydan okumadır. Yani 'Seçim zaferini tanımıyorum' demektir. Düşünülen şu: Bu sıkıştırmalarla AK Parti kapatılacak, siyasi yasak gelecek, seçime gidilirse oy kaybedecek. Görünen o ki AK Parti bu süreci bekleyerek, hatta herhangi bir değişim paketini gündemine almadan geçirecek. Bu tutum ve strateji kabul edilmemeli" diyor.
Şahinlere göre, son sarsıntıyı iç dinamikler başlattı ama dışarının hesaplarıyla örtüşen bir sarsıntı olduğu da görülmeli. İç ve dış güçlerin bütün imkanı ile saldırdığı bir büyük muharebe olarak görülmeli bugünkü durum; çare de bu tespite göre aranmalı. Küçük bir çatışmaya verilecek cevapla meydan muharebesine sürülecek güçler aynı olmamalı.

Şahinler devam ediyor...
Şahinler, "Arzu edilen bir partinin kapatılması değil yalnızca, AK Parti iktidarında 5 yıl boyunca temelleri atılmış hemen her yeniliğin yok edilmesi hedefleniyor. Plan parti kapatmayla sınırlı olsaydı sessiz ve sakin bir ortam bürokratik elitin işine gelirdi. İstedikleri tarihte alınacak bir kapatma kararı ile AK Parti başarısızlığa mahkum edilirdi. AKP'yi kapatmaya karar veren güçlerin senaryolarında, yaralı bir partinin sınırlı bir sonuç alabileceği kabul ediliyor; 'AKP grubunun bugünkü kalabalık varlığını koruması çok güç' deniliyor. Adeta, AK Parti'nin varlığını başka bir isimle de olsa sürdürmesi (yaralı partinin) pek istenmiyor. Bu durumu, AK Parti beyin takımı görüyor mu? Derhal yeni bir strateji çalışması yapmaları gerekir" yorumunu yapıyor.