Önder Sav üzerinden yürütülen telekulak operasyonu bir kere daha gösterdi ki Türkiye'de siyasi partiler küresel güçler tarafından kilitlenmiş durumda. Nitelikli okurlarımdan biri ile geçen gün sohbet ediyordum. "Sürekli AKP'yi hem de sert biçimde eleştiriyorsunuz, fakat CHP'yi neden hiç eleştirmiyorsunuz?" dedi. Cevabı burada vereyim:
1- Gerçek gazetecinin eleştiri hedefi esas olarak siyasi iktidarlardır. Bugün medyada birçok yazar, sırf AKP'yi eleştirmeyip "pozisyonunu korumak" için sürekli CHP'yi eleştirmektedir. "CHP'yi eleştirmek" bugün en kolay ve risksiz gazetecilik yoludur.
2- CHP'nin esasen eleştirilecek bir tarafı da kalmamıştır.
***
Ben CHP'nin ve Deniz Baykal'ın "yakasını" bu yüzden bırakmıştım. "CHP ne yapsa, ne söylese AKP iktidarına yarıyor" demiştim. Sanki aralarında görünmez bir ittifak vardı. Tıpkı MHP'nin Abdullah Gül'ü Çankaya'ya çıkartmasındaki "örtülü" MHP-AKP ittifakı gibi...
***
Nitekim, son telefon dinleme operasyonunda görüldüğü üzere, CHP üzerinden AKP aklandı. Telefon falan dinletmeyen "demokrat" bir parti hüviyetine sokuldu. İktidar tarafından yaratılan "izleme-dinleme garabeti" sorgulanacağına, CHP dayağı yedi oturdu aşağıya... Kuşkusuz böyle bir politik "enayilik, saflık" sebebiyle Önder Sav'ın çoktan istifa etmesi gerekirdi. Fakat daha önemlisi şudur ki, Türkiye'de bugün hiçbir siyasi parti gerçek anlamda muktedir değil. Hatta iktidarda olan AKP bile kürede, bölgede ve ülkede neler döndüğünü anlamaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı Babacan Kızılcahamam'da partilelere bakın ne anlatıyor: "Bush ve Rice AKP'nin kapatılmasını istemiyor ama Cheney gibi şahinlerin umurunda bile değil. Onlar için varsa yoksa İran!" Türkiye'nin siyasi partileri ne yazık ki bölgede 1. Dünya Savaşı sınırlarını korumaya çalışan İngilizlerle sınırları değiştirmeye ant içmiş ABD-İsrail ikilisinin estirdiği sert rüzgarlar altında yelkensiz teknelere benziyor.
***
Türkiye'nin bekası ile ilgili politik hafızasını temsil eden "Kozmik Oda"nın, yüzlerce yıldır bulunduğu yerden, polis istihbaratın "içine taşınmış" olduğu görüntüsünü veren son medyatik yayınlar düşündürücü. Bu yüzden partilerin elleri kolları bağlı. "Kozmik Oda" elbette hiçbir yere gitmiş olamaz. Fakat soru şu: Polise sağlanıp da TSK'dan (Jandarma) esirgenen "dinleme-izleme" yasal imkanları ile varılmak istenen nokta neresidir?