Çalışma hayatında yeni dönem başlıyor. İşsizlik Sigortası Kanunu'na eklenen genç ve kadın çalıştırmayı teşvik hükmü 1 Temmuz 2008'de yürürlüğe girecek. Hükme göre özel teşvikten özel işyerleri yararlanacak. Teşvikten yararlanmak için, işçinin;
* 18-29 yaş arası erkek işçi veya 18 yaşın üstündeki herhangi bir yaşta kadın işçi olması,
* 1 Temmuz 2008'den önceki son 6 aylık dönemde herhangi bir işte çalışmamış olması,
* Bu tarihten önceki 1 yıllık dönemde işyerine ait aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama sigortalı sayısına ilave olarak işe alınması gerekiyor.
1 Temmuz 2009'a kadar yeni işe alınacak ve fiilen çalıştırılacak gençlerle kadınlar teşvikten yararlanacak. Emekli bayanları işe alanlar ve yurtdışında çalıştırılan işçiler teşvikten yararlanamayacak.
İŞ MEVZUATINA AYKIRI En çok konuşulan konulardan biri de 30 yaşından büyük erkeklerin işten atılıp atılmayacağı. 30 yaşın altındaki erkekler ile her yaştaki kadınların çalıştırılmasına teşvik veriliyor, öyleyse 30 yaş ve üzerindeki erkekler işten atılıp yerine teşvikliler alınır. Bu olmaz. Neden olmaz? İki nedenden dolayı olmaz: Birincisi işten çıkan veya çıkarılanların yerine alınacak olanlar için teşvik yok. Son 1 yıl içinde ortalama 30 işçi çalıştırıyorsanız ancak 31'inci çalışan için teşvik var. Gidenin yerine gelene teşvik yok. İkincisi iş mevzuatımız buna uygun değil. İş güvencesi kapsamındaki işyerlerinde çalışan bir kişiyi istediğiniz zaman istediğiniz gibi işten çıkaramıyorsunuz. Hele yerine adam alacaksanız hiç çıkaramıyorsunuz. İşe geri almanız gerekiyor. Geri almazsanız ödeyeceğiniz tazminat kadınların veya genç erkekleri çalıştırmaktan dolayısı gelecek destekten çok daha fazla. 30 yaş ve üzerindeki erkekler işten atılmayacak. Ama işe alınmayacak.
EV İŞLERİ ONLARA KALDI 29 yaşın üstündeki erkekler 1 Temmuz'a kadar iş buldu buldu, bulamadı yandı. Bu süre içinde de kimse eleman almaz. Dolayısıyla 29 yaşın üstünde olup da halen işi olmayan erkekler silindi. Başkasını teşvik eder onları teşvik etmezseniz onların işsiz kalmasına neden olursunuz. Peki onlar kimin vatandaşı? Onlar evlerine ekmek götürmeyecekler mi? Yoksa kadınların çalışması erkeklerin ev işlerini yapması mı teşvik ediliyor? Yani bir bakıma geleneksel evi geçindirenin baba olduğu kanaati yıkılmak mı isteniyor? Oysa böyle bir yaklaşım erkek egemenci iktidarın felsefesine de aykırı...