Gençler harika. Hele iş şamataya, gırgıra gelince profesyonellere taş çıkartacak performans gösteriyor pek çoğu. Geçen gün "Türk Ölçü Birimleri" başlıklı bir mesaj yolladılar bana. Okudukça güldüm, güldükçe düşündüm, sonra yine güldüm.

KEDİ KADAR
Sizinle de paylaşmak, şu hafta sonunda yüzünüze biraz gülücükler oturmasına yardımcı olmak istiyorum.
- Abi geçen bi balık yakaladık nah böyle kolum gibi.
- Muhsin Abi geçen bi woofer almışım, öküz gibi ses çıkarıyo. Mükemmel yani abi.
- Kaç karış?
- Kedi kadar fare.

BİR DEMET YASEMEN
Yine aynı muhabbete devam ediyoruz. Başarılı bir Türk aşçı, Fransa'da bir lüks otele transfer edilir. Diğer aşçılara bazı tarifler öğretmesi gerekmektedir. Geçerler ocağın başına, bizimki başlar:
- Bir tutam maydanoz, bir tutam karabiber, yetecek kadar su... Fransız dayanamaz sorar:
- Bunların bir ölçüsü yok mu?
Bizimki terslenir:
- Kardeşim ben ne diyorum? "Bir tutam olacak" demedim mi?
Sonra tariflere devam eder:
- Bir demet maydanoz, iki tutam karabiber, bir diş sarımsak, bir avuç fındık, bir tepeleme çay kaşığı tuz, bir silme çay, kaşığı tuz.

EKLEMEK GEREKİRSE
Bütün bunlara eklenecek başka Türk ölçü birimi yok mu? Var elbette. O zaman devam edelim: Bir adım yol, bi dünya iş, bir araba laf, kafam kadar, buradan sana kadar, bilemedin kapıya kadar, üç kalem mal, iki satır yazı, bir tek rakı, iki duble rakı, alabildiğince un, bir cimcik fesleğen, bir fiske tuz, göz alabildiğine geniş, kasıktan dize kadar...

DAHA DA YOK MU?
Bitmedi, bitmez. Daha devamı var:
Kavgaya giderken "bir kamyon adam" toplanır, top atışı iki bıyık bükümü sağa, üç evlek ileri yapılır.
Bir zaman ölçüsü olarak da sigara devreye girer bazen:
- Hadi ne zaman gidiyoruz?
- Sigaram bitince gideriz!..