Hazır domates, patates yazmışken "gıda mevzuuna" devam edelim. Bugünkü Saklambaç ekimize PastırmanınYolculuğunu yazdım. Kayseri'de yaptığım çalışmalarda bu muhteşem yiyeceğin normal bir etten pastırma haline gelene kadar hangi işlemlerden geçtiğini anlattım. Yer yetmedi, daha öncesinden başlatamadım yazımı. Bari pastırma ilk kez nasıl icat oldu, Türkler ve pastırma ilişkisinin temelinde ne vardı anlatalım.
EVLİYAÇELEBİ Efendim; EvliyaÇelebi merhum ünlü Seyahatnamesi'nde, Kayseri'yi anlatırken "katmerliböreği,matbahbaharlıböreği,lahmıkaditnamıileşöhretbulankimyonlusığırpastırmasıvemisklietsucuğuhiçbiryerdeyoktur.Bunlarşehirdışınahediyeolarakgider" diyerek över ürünü.
İLKKONSERVE Oralardan da anlarız ki; pastırma çok çok eski bir Türk yemeği bir nevi et konservesidir. Uzmanlara göre tarihi, OrtaAsya'ya,HunveOğuzTürkleri'ne kadar ulaşıyor. Diyorlar ki, "Uzun yola veya savaşa giden atalarımız, aç kalmamak ve fazla zaman harcamamak için, yanlarına tuzlanmış sığır ve buna benzer hayvan etleri alırlardı.
BASILABASILA Bu etleri, deri gözlerinde (kılıflar) içine, bazen de açıktan atın eğerine bağlayarak, bacaklarının arasına iyice sıkıştırırlardı. Tuzlanmış et parçaları haftalar hatta aylar süren yolculuk esnasında basıla basıla 'pastırma' haline gelirdi.
AVRUPA'YAGİDİYOR Yemek pişirmek için vakti olmayan yolcu veya savaşçılar, hiç zaman kaybetmeden bu kolay ve besleyici etleri biraz keser yer, gıdasını alırdı. Pastırma, Türkler vasıtasıyla Rumeli'ye, Balkanlar'a ve çevresine götürüldü. Şimdi ise Gurbetçilerimiz tarafından nerdeyse bütün Avrupa'ya götürülmekte."