Şu "Evlerinin Önü Boyalı Direk" şarkısı yok mu? Onu diyorum. Abdurrahman Kızılay'a ait türkü bir oyun havası. -Göz göz olmuş ciğerleri yananlar için tabii ki- Bizim memleket havaları gibi... Aaazda cigara, eller havada ya da iki avuç içini birbirine vurarak oyannacak oyunlar türünden. Ama mevzuu o diil. İzlediniz mi bilmiyorum; her yerde bu türkü gösteriliyor-dinleniyordu bir ara. Tamam usta zaten türkü dinlensin. Bunu her şeyden fazla isterim, derdim o diil. Türküyü söyleyen iki kardeş İspanyolca ezgilerin tadında girmişler parçaya. Evlerinin önü boyalı direk; olmuş bir Barca şarkısı. Aman ne güzel. İspanyollar'a zaten 1960'larda Yıldıray Çınar kanaviçe yapmıştı bağlamasıyla. Yani Çarşambalılar olarak olayı biz zaten bundan taa 50 sene önce halletimişiz bir biçimde. Bu da onlara gecikmiş bir merhaba oldu. Mesela flamenkocu kardeşlerin Barcelona alanlarında mendil açıp Çarşambayı Sel Aldı'yı döktürmeleri ne güzel bir şeydir bir düşünün... İşin şu yanına baktım ben; iki kardeş. İkisi de konservatuar mezunu. Mozart'ı alır Beethoven'a çarparlar ama Evlerinin Önü Boyalı Direk'te karar bulmuşlar. Bir kararda durmuşlar yani. "Çingene ruhum!" var demiş iki kardeşten Öykü. Oynak bir ritm duygusuna ve iyi bir gırtlağa sahip olmak için çingene ruhuna sahip olmak gerektir diyor aklınca. Tamam esmer vatandaşların ne kadar dans ve müzik tutkunu olduklarını biliyoruz. E ama biz de öyleyiz be ablacım dedim okurken. Öyle diil mi? Siz şimdisine bakmayın, bizim memleketteki düğünlerde halay sokağa taşardı. Şimdi millette moral mi kaldı da türkü yaksın halay çeksin? Sevdim ben de o türküyü okurken hallerini Öykü'nün ve kardeşi Berk'in... Flamenko'nun kitabını yazmış oğlan. Kız da nasıl güzel elleriyle. Türküyü de yedirdiler ortama. Sınır tanımadılar yani... -Gerçi bugünlerde organizatörlere illalah dedirttikleri yazılıp çiziliyor amaİlk Nuri Sesigüzel'den dinlediydim. Yanıııık yanık okurdu abi. Şimdi de İbrahim Tatlıses almış repertuarına. Kırk yıllık türküyü popüler bir alemde keşfettiler. Dilerim türkünün çıkış-yorumlanış nedeni unutulmaz... Bu türküyü bir de Şener Şen'in Muhsin Bey filminde Ali Nazik rolünü oynayan Uğur Yücel söylüyordu. Çok komikti. Ya da trajikomikti. - Evet alem artık trajikomiktir. Ben yine de türkünün sözlerini söyleyerek yürüyorum bahara vurmuş deniz kenarında; trajik oluyor; "Evlerinin Önü Boyalı Direk / Yerden Yere Vurdun Sen Beni Felek / Her Acıya Dayanamaz Bu Yürek / Ölürüm de Vermem Seni Ellere / Evlerinde Lambaları Yanıyor / Göz Göz Olmuş Cigerlerim Kanıyor / Beni Gören Deli Olmuş Sanıyor / Ölürüm De Ayrılamam Yar Senden..." Eee. Ne demiş Bedri Rahmi usta; "İnsan dediğin derya misali/ Uçsuz bucaksız olmalı."