Pazartesi haftanın ilk günü çiçeğiymiş. Giydim fesi denilir... Salı sallanır, Çarşambayı sel alır, Perşembe perişanlıktır.
İnanışa göre, pazartesi "her iş yapılır", salı "sallanır", çarşamba "dikiş dikilmez", perşembe "uğurlu gün", cuma "kız istemeye gidilir", cumartesi "dünya kurulduğu için çamaşır yıkanmaz", pazar "gezmeye gidilir"...
Mevzuyu biraz derinleştirip açayım...
Pazartesi: Bir işe başlanacağı zaman bugün beklenir. Pazartesi çok uğurludur ve ayrıca çamaşır günüdür. Yorgan kaplanır, her iş yapılır. Soğan, biber, tütün gibi acı şeyler hiç kimseye verilmez.
Salı: Bugün bir işe başlanmaz. Başlanan iş sallanır. Çünkü bugün olumsuzluk olur, çabuk bitmez. Uğursuz gündür. Badana yapılmaz. Çamaşır yıkanmaz. Göç yapılmaz.
HAFTA ORTASI Çarşamba: Çarşamba günü dikiş dikilmez. Çarşamba Anası dikiş dikenlere kötülük yapar. Çamaşır yıkanmaz ve gecesi iş yapılmaz. Gece iş yapılırsa Çarşamba Kadınları gelip kötülük yapar.
Perşembe: Perşembe günü erken lamba yakanın ölüsü kalkar. Çamaşır yıkanır, badana yapılır. Perşembe günü uğurlu bir gündür, her iş yapılır.
Cuma: Cuma namazına kadar çamaşır yıkanmaz, oda kaldırılmaz. Üç cuma arka arkaya yıkanan çocuk ölür. Cuma günleri kız istemeye gidilir. Yeni dikilen bir elbise ilk kez cuma günü giyilirse onun sorgusu sorusu olmaz. Cuma günü örümcek alınmaz, badana yapılmaz. Sela ile öğle arası hiçbir iş yapılmaz. Cuma günü mübarek bir gün olduğu için ava gidilmez.
Cumartesi: Cumartesi günü elbise kesilmez. Dünyanın kurulduğu gün olduğu için çamaşır yıkanmaz.
Pazar: Pazar günü çamaşır yıkanır, gezmeye gidilir. Ohooo daha neler...
ATASÖZLERİ Bizim millet bir alemdir. Atasözleri, savsözler...
Derin ama çok neşelidir muhabbetleri. Aylar üzerine de bir dolu kelam edilmiştir. O da başka bir yazının konusu olsun. Mesela mahalle isimleri nereden gelir?
Mesela Cennet ve Kanarya Mahalleleri. Birinin bütün sokakları kuş ismi diğerinin ki ise çiçek isimleri...
Ne diyeyim; İstanbul bana güzel...