Şimdi Nuri Bey'e "
Kafayı biraz kaptırmış" desem ayıp olacak. Çünkü inandığına inanmamızı istediğine inanıyorum, lakin nasıl inanayım? Hem zaten şahitler de gösteriyor.
Ufo Müzesi'nde çalışan 3 kişi birden "Biz de gördük" diyor. Bunlardan biri mağaza müdürü diğer ikisi güvenlik görevlileri.
BUHARLAŞTI İlk şahit
Ramazan Tuna anlatıyor. Diyor ki; "Gözleri tamamen siyah ve ilginç hareketleri olan bir kişiyi gördüm. 1.60 boylarında, 15-16 yaşlarında falandı. Dikkatli izleyince daha yaşlı olduğunu anladım. Saçları geriye doğru taranmıştı müzeyi gezdikten sonra not bıraktı sonra da buharlaşarak ortadan kayboldu. Olayı patrona haber verdim geldi şaşırdı. İncelemeleri başlattı.
HIZLA KOŞTU Güvenlikçiler ise olaya şöyle boyutlar katıyor:
"Kasanın önüne geldi ve masaya dayandı. Bir bana, bir de güvenlikçi arkadaşa baktı. Sağa sola kafasını çevirdikten sonra, elindeki kağıtları ters çevirip, hızlı bir şekilde mağazanın merdivenlerine doğru koşmaya başladı. Merdivenlerde durdu bir dakika kadar bir süreyle bakıştık.
BİRDEN YOK OLDU Sonra birden şüpheli şahsa doğru harekete geçtik. Kaçmaya başladı, arkasından koştuk. Bir anda yolun karşısına geçti. Hem de koca caddeyi 3 adımda aştı. Yolun karşısında bize doğru döndü ve yüz yüze bakışmaya çalıştı. O meçhul kişiyle aramızda kapalı kasa bir araç girdi ve o kişi 2 saniye içinde yok oldu. Sağa sola kaçacağı bir yer yoktu. Kaçsa biz görürdük".
Siz ister anlatanlar ister şarlatanlar deyin. Ben onların yalancısıyım. Fena bir şey söyleyip uzaylıları darıltmak işime gelmez doğrusu. Öyle ya, ya varlarsa?...