Futbolumuzun sürekli nükseden bir hastalığı maalesef yabancı oyuncu transferi konusunda yapılan hatalardır. İster büyükler ister diğer takımlarımızın olsun çok nadiren gerçekten faydalı olabilecek yabancı oyuncular getirebiliyorlar. Futbol kariyerinin zirvesinde olan bir oyuncuyu ligimizde izlemek kolay kolay nasip olmuyor. Kulüp yönetimleri de sansasyon peşinde oldukları için ucuz ama kapalı kutu olan gençlere yönelmek yerine, isim yapmış emekli adaylarına milyon dolarlık emekli ikramiyeleri ödemekten kaçmıyorlar. Yöneticilerin bu yaklaşımı yüzünden takımlarımız, cismi oynamasa da ismi yeter diyerek emeklilikten önce son bir transfer volisi vurma peşinde koşan oyuncular için cenneti oluyor. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynamış, yarı finalin kapısına dayanmış bir takım olarak Fenerbahçe bu sene çıtayı daha da yükseltmelidir. Bu da ancak iyi yabancı transferiyle başarılır. Yerli oyuncuların transferinde ise kulüpler yabancı oyunculara harcanan maddi kaynaklar kadar yüksek külfet altına girmiyorlar. Üstelik Fenerbahçe gibi Türkiye'nin en büyük kulübünde vitrine çıkmak için can atan pek çok yıldız oyuncu adayı var. Ancak yerli oyuncuların başarısızlığında çok daha tehlikeli bir faktör var. Özellikle geçen yıllarda defalarca tanık olduğumuz gibi, Anadolu'da yükselen pek çok yıldız oyuncu büyük umutlarla İstanbul'da battı. İstanbul kulüpleri bu genç yıldızlara tonlarca para ve şan şöhret vaadederken, şehrin gece hayatı da bir değirmen gibi kariyerlerini öğütüp gitti. Fenerbahçe de sütten ağzı yanan kulüpler arasında başı çekiyor. Eğer Avrupa'da yakaladığımız çıkışı sürdürmek ve lige damgamızı vurmak istiyorsak transfer konusunda cüretkar olmak yerine temkinli davranmalıyız. Başarılı olduğumuz tek şey kariyerinin sonuna gelmiş yıldızlara İstanbul'da bir emeklilik cenneti yaratmak oldu. Bu gidişe bir son vermeye futbolumuzun çok ihtiyacı var.