"Galatasaray'da futbolcular teker teker ne yapar, nerede ve nasıl idman yapması gerekir, nasıl bir halet-i ruhiyeye sahiptir biliyorum. Hepsiyle teker teker ilgileniyorum yıllardır. Ağabeylerin rolünün ne olması gerektiğine ilişkin özel bir formülasyon yok aslında. Bir okul gibi görüyoruz Galatasaray'ı. Okulun üst sınıfındakiler nasıl alt sınıftakilere deneyimlerini aktarırlarsa yine aynısı oluyor. Hepsi futbola yıllarını vermiş insanlar. Hakan Şükür, Hasan Şaş, Ayhan Akman, Ümit Karan... En küçükleri Emre mesela... O üst yaş grubundakilerden yararlandı, üst yaş grubundakiler de bunu seve seve yaptılar. Biz de teknik kadro olarak baş başa verdik. Fikirlerimizi döktük ortaya... Başarının sırrı buradaydı işte..."