"İstanbul Deyince" adlı muhteşem şiirinde
Bedri Rahmi Eyüboğlu üstat pek çok semt ve olay gibi Kapalıçarşı manzaralarını, orada rastladığı yabancı konukları da sıralar. Mesela Amerikan bahriyelilerinden bahseder, der ki;
"İstanbul deyince aklıma Kapalıçarşı gelir.
Amerikan deniz erleri
Ne kadar da beyaz elbiseleri
Kocaman bir papatyadan yolunmuşlar gibi
Sütten duru buluttan beyaz
Beyazın böylesine ölüm yakışır mı dersin?.
Yakışmaz.
Ama harp ederken onlara
Bambaşka elbiseler giydirirler
Kan rengi, barut rengi, duman rengi.
Kin tutar kir tutmaz..."
STRES ATTILAR "Neden bu şiirden alıntı yaptın?" deseniz yanıt kolay. Malum,
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth ülkemize yaptığı ziyareti bitirip döndü. Döndü ama ziyaretin muhabbeti bir süre daha devam eder. Boş durmadım, bu konuda bol bol laf beli kıracak olanlara bir güzellik olsun diye Cihangir sırtlarından çektiğim fotoğrafları sundum size.
TEZAT HALLER Bakın bakalım majestelerinin de içinde konakladığı
236 metre boyundaki uçak gemisi
"Queen Elizabeth HMS Illustrious"da görev yapan askerler Kraliçe ve eşi Prens Philip'in dönmesinden sonra nasıl stres atıyorlar. Yanı başlarındaki tüm ölüm makinelerine tezat oluşturan halleri, kan, kin, barut izi tutmayan hallerdir. Çünkü üniformasız ve tepeden tırnağa insan halleridir o genç İngiliz bahriyelilerinin.
SEYİR VAR O sırada Karaköy Limanı'nda konuşlu uçak gemisinin az ötesine bir transatlantik yanaşmaktadır. Gemi dolusu sivil yolcu hem Boğaz'ı hem de güneşlenen askerlerin yarattığı gülümseten manzarayı seyretmek için kendi güvertelerine akın etmiştir. Bu karelere rast gelen Savaş kardeşiniz de görüntüleri çekmeyip de netsin yani di mi?