Pirinç, fasulye üzerine yazacak değilim. Çünkü kısa vadede, ne dünyada pirincin fasülyenin veya buğdayın tükeneceği var ne de bizim buralara aniden kıtlık geleceği.
3 gün sonrasını bile düşünmekten hazzetmeyen insanlara, 3 yıl veya 13 yıl sonrasını anlatmak abes.
Ama başka bir şey yapabiliriz.
Hani Batılılar'ın thinktank muhabbeti gibi biz de varsayımsal bir bakış açısı üzerine konuşabiliriz.
***
Ne diyorlar, neoliberalizmin hırsız ve açgözlü küresel fonları, diyorlar, gözlerini hububata dikti, pirinçle buğdayla oynamaya başladı, o yüzden ilkin pirinç fiyatları hortladı. Şimdiden dünyada 11 memlekette açlık isyanları çıktı, zor bastırıldı, bunun arkası gelir.
Size söyleyeyim.
Arkası hemen gelmez.
Çünkü, esas arkası çok sonra, kesin biçimde ve önlemenez biçimde gelecek de, onun için, şimdi gelmez, diyorum.
Yakın gelecekte, açlara, fukaralara üç-beş ay birer kase pirinç lapası dağıtırlar, palyatif birtakım tedbirler alıp temel meseleyi gelecek kuşaklara yıkar, geçerler.
***
Yani şu anda dünyayı yöneten neo-liberal (açgözlü, köşe dönmeci, hırsız, anti-sosyal küresel sermaye) piyasacılığının yapacağı budur.
Bu iğrenç dünyanın sorumluları, teorisyenleri ve bekçi köpekleri göçüp gidecekler.
Büyük devletler, yani 150-200 yıl sonrasının projeksiyonlarını yapan ülkeler, "temel sorun gelecek kuşakların kucağına el bombası gibi bırakılmış olacağı için" bir kısım tedbirleri alabilecekler.
Ama dünyanın gidişatı şuraya besbelli:
Umursanmayan küresel ısınmanın da getireceği vahşi coğrafya ve iklim şartları ile birlikte, bütün düyada mutlak bir kıtlık yaşanacak.
Su savaşları ve yiyecek savaşları derken...
Büyük göç savaşları başlayacak.
***
Ne mi olacak?
Bugünkü neo-liberal sistemin doğal bir sonucu olarak, yerküreden birkaç milyar insan "temizlenmiş" olacak.
Dünya nüfusu hayli azalacak.
Bugün tepede oturanların nefret ettikleri, ilgilenmedikleri, insanlığın tortusu diye gördükleri milyonlarca insan telef edildikten sonra yeni bir dünya kurulmaya çalışılacak.
Batı'da durmadan tekrarlanan demokrasi, barış, refah ve özgürlük yalanlarının arkasında böyle bir felaketin adım adım yaklaştığını görmemek için kör olmak yetmez.
2 milyar insanın 1 dolara, 1 milyar i nsanın da bir bardak temiz suya muhtaç hale gelmiş olması, asıl geleceği göstermiyor mu?