Parklarda insanların güvercinleri değil, güvercinlerin insanları doyurduğunu gördüğünüz zaman...
Zamanın ne kadar kötü olduğunu anlıyorsunuz.
***
Yanmış halde hastaneye gelen bir çocuğun bakımını üstlenmeyip, "İlle de para" diyen doktorları gördüğünüz zaman...
Hipokrat yemini edenlerle, meydanlarda namusu şerefi üzerine yemin edenlerin, aynı noktada buluşmasını yadırgamıyorsunuz.
Zamanın ne kadar kahpe olduğunu anlıyorsunuz.
***
Avrupa Birliği'nin ülkemiz aleyhine yaptığı açıklamalara sahip çıkanları gördüğünüz zaman, ülkenizin ne kadar tehlikede olduğunu anlıyorsunuz.
Halkı temsil edenlerin, teslim olmak için elinde beyaz bayrakla dolaşmalarına gerek kalmadığını da...
Ve zamanın ne kadar dönek olduğunu görüyorsunuz.
***
Birbirlerini gammazlayan gazeteciliğin, ülkedeki basın özgürlüğünü "kendi çıkarlarına sattığını" gördüğünüz zaman, bir mesleğin bağımsızlığını nasıl yitirdiğini ve hatta ayaklar altına alındığını anlıyorsunuz.
Güneşin kum saatini geri çeviriyorsunuz da...
Şimdiki zamanın ne kadar paragöz ve ihtiraslı olduğunu görüp, utanıyorsunuz.
***
Kazık kadar adamları, çocuk diye 23 Nisan koltuklarına oturtanları gördüğünüz zaman...
Masum çocukluğun bile katledildiğini, onların bayramlarına bile el konulduğunu anlıyorsunuz...
***
Ve böyle bir ülkede, çocuklarınıza verecek hiçbir iyi örnek kalmadığını görüp...
Burnunuzdan soluyorsunuz.
Zamanı mı lanetlemek gerek, yoksa insanları mı?
Bilemiyorsunuz.
***
İşin en acı yanı...
Şimdiki zamanın, ele verdiklerinden fazlası...
Gelecek zamanda saklı.
Göremiyorsunuz!