Şunları yazmışım daha bir hafta önce;
'Televizyon kanallarında cansız bedenleriyle resmi geçit yapıyor bir halk. Bir halk, bir ülkede ama kadir kıymet bilmezlerin mülk sahibi olduğu bir ülkede, kendi bedenlerini ölüme yatırıyor; karayollarında, maden ocaklarında, yüksek gerilimli elektrik direklerinin tepesinde, rögar kapaklarının açık unutulduğu çukurlarda, girilmiş tersanelerinde, sel oluban gelip dağlardan, kasabaları ve kentleri önüne katan suda boğularak, saradan... Kendine kıyıyor bir halk.' Şimdi ise yine bir yürek yangını haber düştü posta kutumuza; 'Afyonkarahisar'da çekim ve figüran seçme hazırlıkları devam eden A.R.O.G.. filminin setinde
bekçilik yapan
Ramazan Acar'ın, ısınmak için yaktığı ateşin dumanından zehirlenerek hayatını kaybetti.' Garibim ısınmak için tutuşturduğu kimyadan zehirlenmiş. Milyon dolarlık yatırımı bekleyen işçinin ısınmak için uydurduğu yola tünemiş ölüm
HEP AYNI TÜRKÜ Sonra da devam etmişim; 'Yüreğimizin üzerine basarak geçecekler çıplak ayakları ve hınçlanmayı dahi bilmeyen elleri, hırsları ve yetmezlikleriyle bu dünyaya insanlar... İnsanlar bir gün uyandıklarında toprak kederden çatlamış olarak karşılayacak onları. Tütünün ekilmediği, pancarın büyümediği, mısırın salınmadığı, fundalıkların çürüdüğü, balığın bittiği denizler karşılayacak insanları.
Termik ve nükleer santrallerin tükettiği hayatı bir kez daha yaşayamayacak olmanın iç sıkıntısıyla bakacaklar birbirlerine. Taa uzaklara bakacaklar, yaklaşan ölüm bulutunun eskittiği yağışlar toprağa düşmeye başladığında. Bir gemi ki lombardından giren ölecek; kara bir tabutun içinde sunulacak doğacak çocuklar yeni gelinlerin kucaklarına'
REYTİNG VE GİŞE Ve film setlerinde kan ter uykusuz ve üç otuz paraya çalışan emekçiler aktarmışlar meramlarını;
'Her "kaza"da cahil, ihmalkişçilerden bahsediliyor. Güvenlik önlemlerini almayan, insanca çalışma koşulları sağlamayan işverenler hep tereyağından kıl çeker gibi sıyrılıveriyorlar. "Piyasa" canavarının, "reyting ve gişe" azgınlığının, maliyet düşürme kepazeliğinin cinayet sebebi olduğu gün gibi ortadadır.' Evet
'Televizyon kanallarında cansız bedenleriyle resmi geçit yapıyor bir halk. Bir halk, bir ülkede ama kadir kıymet bilmezlerin mülk sahibi olduğu bir ülkede, kendi bedenlerini ölüme yatırıyor!!!' 'Bir halk ölüyor sessiz sedasız; ömrünün başrolünü asla bulamayacak bir halk.'