Maliye Bakanlığı'ndan KDV iadesi alan mükellefler salt büyük ya da küçük olmalarına göre ikiye ayrıldı. Büyükler KDV iadelerini inceleme ya da yeminli mali müşavir raporu aranmadan hemen alacaklar. Küçükler sırada beklemeye, inceleme ile uğraşmaya, yeminli mali müşavir incelemesi yaptırmaya devam edecekler. Resmi Gazete'de dün yayımlanan KDV Tebliğine göre, iadesini hemen alacak olanlarda geçmiş beş yıllık vergi sicili iyi olmak, önceki yılda ortalama 750 işçi çalıştırmış olmak ve aktif toplamının 400 milyon, maddi duran varlıklar toplamının 100 milyon, öz sermayesinin 200 milyon, net satışlarının 500 milyon lira olma koşulları aranıyor. Uygulamanın yanlış olduğu kanısında değilim, ama sicili bozuk olmayan bütün mükellefler için getirilmemesine karşıyım. Çünkü herkese eşit davranılması gerektiğini düşünürüm. Aksi kanıtlanıncaya dek herkes masumdur ve inceleme yetkisi de Maliye'nin elindedir. Son zamanlarda mükellefleri çağırıp, inceleme yapmadan "git matrah artır", "git vergi artır" denilmesi nasıl mükellefi önyargılı olarak vergi kaçakçısı olarak görmekse bu da aynı şey. Ve bu doğru değil. "Aksi kanıtlanmadıkça büyükler vergi kaçakçısı değildirler ama küçükler öyle değil" demektir bu. Defter ve belgelerini incelemeden bir mükellefe nasıl "vergi kaçakçısı" denilebilir?