Benim lafım değil, BogdanTanjeviç'in lafı bu. Üç maçın en iyisi çeyrek final eleme serisinde MontepachiSiena'ya orada ve İstanbul'da yenilerek üçün birini dahi alamadan Avrupa'ya veda eden FenerbahçeÜLKER'in koçu, bu yıl için takımının çeyrek finale kalmasını; başarı görüyor ve haline şükredip oyuncularına teşekkür ediyor. Aslında çok da haksız sayılmaz koç. Gerçekten onun kifayetsiz, refleksten yoksun kenar yönetimine rağmen takımın buralara kadar gelmesi başarı sayılmalı. Yalnız, "tarihlerindeilkkezilksekizegeldiler" derken burada bir ikilem var. Fenerbahçe için bu doğruda parçalanan ÜLKER Avrupa'da çok daha ilerlere gitmişti. Büyük birleşme Fenerbahçe ÜLKER evliliğinden çok daha iyisi beklenirdi. Yeni oluşum ÜLKER kontenjanından Euroleague'e girdi. Olaya bu pencereden bakarsak; Dağfaredoğurdu. Milli Takımın başarısız olan koçunu matahmış gibi takımın başına getirirsen olacağı budur. Büyük düşünemediler ve maalesef Solomonbahçe demode oyun şekliyle Avrupa arayışına çıkınca, beklenti kırıklığı kader oldu. Gelecek yıl için farklı bir Fenerbahçe takım kurgusu umarak önümüze bakalım. Günü kurtarmanın telaşına düşmüş Tanjeviç'de "artıkligebakalım" diyor. Peki, bakalım, Pazar günü Torino ULEB Kupası çeyrek final yolcusu BeşiktaşColaTurka'yla Apdi İpekçi'de kapışacaklar. Uzun pota altı adamları kuvvetli iki takımın mücadelesi olacak. Ergin'in uzunları deneyimli, Tanyeviç'in Mirsad'ı saymazsak 5 uzunu 21 yaş altında oyuncular. Geçliğin ateşinin savunucuları "söyleyinbakalımkimkazanırbuboyalıalanmücadelesini?". Son maçları iyice gösterdi ki Tanjeviç'in pota altı hücum organizasyonları arkaik dönemden kalma. Solomon, Mrsiç ve Kinsey'in eline kalmış takım performansı ile Fenerbahçe ÜLKER'in, Ergin Ataman'ın kombine savunma organizasyonları ve oyun ritmine boyun eğmesi kaçınılmaz gözüküyor. Kaldı ki Kartal'ın dış adamları başta Shumpert olmak üzere istim üzerindeler. Kartal Torino'ya Fener galibiyeti moraliyle gider gibime geliyor.