Orta öğretim kurumları arası halk oyunları yarışmasında, Çankırılı Ö.F.K.'nın başına gelenleri okudunuz mu? Yarışmada Artvin yöresini oynarlarken, delikanlının pantolonu düşüyor, ekibin ahengini bozmamak için don katına oyunu bitiriyor. Muhteşem bir strateji kabiliyeti. Helal olsun. Oyun bittikten sonra ağlamaya başlıyor folklorcu Ö. Seyirci çılgınca alkışlıyor, Mili Eğitim Müdürü teselli ediyor, ancak jüri 6 puanı yiyor. Hepsinin yaptığı doğru. Seyirci müsamahakar, Müdür babacan, jüri adil.
KORKUM DEPREŞTİ
Haberi okuduğumda beynimin derinlerine hapsetmiş olduğumu bile unuttuğum sefil korkum yüzeye fırladı. Yanlış anlaşılmasın, halk oyunlarından hiç anlamam. Bir kere olsun yöresel kıyafet giymişliğim yok. İtiraf etmek gerekirse, benim sporla da aram iyi değildi. Okuldayken sporla ilgili tek deneyimim güreş takımına girmemdir. O yaş ya da kilo kategorisinde benimle güreşecek kimse olmadığından, sadece bir kere takım olarak bir araya gelip, gazete için fotoğraf çektirmiştik. Anlayacağınız bu konuda tek antrenmanım yok. Düşünmüştüm ki, rakip olmadığına göre şampiyonluk garanti. Ne oldu hatırlamıyorum, ama herhangi bir madalyanın da sahibi değilim. Çocukluk işte. Görüyorsunuz değil mi, üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen, korkumu itiraf etmekten hala korkuyorum. Korkmakla birlikte, çocukluk yıllarımı kabusa çeviren akıl bulanıklığımı içimde tutmaya artık niyetim yok. Ben istemedim bu saatte karşıma çıkmasını! Çıktı, o halde sır olarak kalamayacak. Ortaokul yıllarında sık sık gördüğüm bir karabasanı getirdi aklıma haber. Şimdi 'düş' diyorum, ama o yıllarda kabus mu, gerçek mi olduğunu bile net olarak ayıramıyordum.
GİYMEDİM Mİ?
Olay şudur; yazısını okuduğunuz adam, geçmişte herkes gibi çocuktu ve çoğunuzda değişik şekillerde ortaya çıkan saplantılardan, kendisinde de çok sayıda mevcuttu. Bunlardan en berbatıysa, 'okula giderken pantolon giymeyi unutmuş olmak' saplantısıydı. Nereden geldi, neden beni bu kadar etkiledi, bilmiyorum. Yıllarca uğraştığım bu belayla ilgili doktor filan da görmüşlüğüm yok. Uykumda 'Okul müdürünün beni karşısına alıp, neden pantolon giymeden okula geldiğim konusunda' sıkıştırdığına çok tanık olmuşumdur. Düşünsenize, okula gidiyorsunuz, ders başlayınca don katına olduğunuz ortaya çıkıyor (bereket rüyada ceketim hep uzun oluyordu) ve öğretmen sizi müdüre gönderiyor, fırçadır ki yemeye başlıyorsunuz. Sonrada sert bir tonda eve dönüp pantolonunuzu giyerek okula gelmeniz söyleniyor. İyi de ben anneme ne diyeceğim eve dönünce?
HEP KONTROL ETTİM
Bu kabus uzun yıllar oyaladı beni. Hatta uzun süre rüya ile gerçek birbirine karıştı ve ben okulda durmadan, pantolonumu 'yerinde duruyor mu?' diye kontrol etmek için çekiştirip durdum. Siz bu durumu neye yorarsınız bilmiyorum, ben çok sonraları, fantastik öyküler okumama vermiştim. Çocukluk deyip unutmuştum da! Şimdi zamanı mıydı, yeniden pantolon çekiştirtmenin bana!